SU UYUMAZSA EĞER
çatık kaşlı, koyu renkli bir ses:
-dalından kopmuş karanfil gibi ağlıyorlarsa, bir karınca ölüsüne süs havuzunun o narin sularına ağır gelir, okyanus tonajlı gemiler… soluk alınan hava bir memlekette eğer, baskı, işkence ve esaret ise mahpushane duvarları gibi olmalı, yoksa tükenir-biter o yürekler… havuzun dibindeki bir damla su: -belki doğrusu budur, böyle olmalı ama olamıyorlar işte. onları.., fıskiyeli süs havuzu gibi bir yaşamın özlemiyle gün aydınlığına doğurdu anaları, çiçeksiz bahçeler içinde… nerden bilsinler sevginin, bir gün esaret sebebi olacağını yaşama, insana, memleket ve hürriyete… ...., çatık kaşlı, koyu renkli ikinci ses: -eğer aydınlık., ufuk çizgisinden de öte saklanmışsa zor yerlere aşılır mı tek adımda dağlar, geçilir mi bir kulaçta sonsuz denizler… ve var mıdır bir türkü.., çalınıp-dinlenmiş olsun tek telli saz ile yani açılmaz bir nefeslik rüzgarda, ışığın önüne çekilen o perdeler… havuzun dibindeki ikinci damla su: -elbette haklısın ama, bir olmadan da bin olunamıyor işte. o dağlar nasıl dağ oldu, hele bir de dönüp bakınca denizlere. işte bütün bu çocuklar onun için öğrendiler türkülerden önce karanlık gecelerde topladıkları yıldızlardan, güneş yapmasını barışa, kardeşliğe ve gelecek günlere… ...., bu diyalogdaki çatık kaşlı, koyu renkli son ses: -yeter ki girmesinler kaybolmak için, çıkışı olmayan tünellere kara tren çığlığı gibi ağıtlar yakılmasın. kör dumanların içinde… karanlıklar ninni olmasın düşlerine… havuz taşmadan önceki son damla su: -siz rahat olun, sanmayın ki karanlık bastı diye onlar uyuyordu. o çocuklar herkes uyurken, dökülen yaprakları yerine asıyordu, sararan yaprakları yeşile boyuyordu…, (siz rahat olun, korkmayın.., su artık uyumuyor…) CEVAT ÇEŞTEPE /su uyumazsa eğer, hangi baraj dik durabilir önünde/ |
Güzel imgelemdi. Tebrikler.