İzbeyangınları olmalı insanın dize getiren ve yoldan çıkaran aşkları yarasına sarılır gibi sarmalı sevdiğini “ben” gibi... gel diyorsun ya; atlayıp umudun terkisine bir parça mavi bir avuç gök yüzümle tutuşturur zamanı güneşi getiririm belki de gelincikler süslediğinde gözbebeklerindeki dağları ve çıldırdığında karadeniz karışıp tuna nehrinin yeşiline akar sularına gelirim asılır, uçuk düşlerinin yelkenine alev alev küllerim dağ doğurur bir masala inanır gibi us’umu sıyırıp illah ki gelirim ruhumumun kanatlarında aşk denen tılsım göğsümü çatlatan o uçuk düşün yumulduğun gecede gözlerindeki ormana sığınan arşım kirpiklerinden sıyrılan yağmurla ellerin olur gelirim ayak uçlarına basan bir aşkla usulca... sude nur haylazca |
alev alev
küllerim dağ doğurur
bir masala inanır gibi
us’umu sıyırıp
illah ki gelirim
ovvvv