Okuduğunuz şiir 7.1.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bir No-el Hikâyesi
çocuksu bir atmosferdi hatırladığım koşmak, sadece koşmak geliyordu yüzünün peysajı düştükçe konuşamadıkça aklıma bakışları ürkütürce derin boğuldukça kaçmak yerine daha sokulmak ve bitmek tükenmek bilmez kıskanmak, kıskanmak, kıskanmak... sana hiç anlatamayacağım bir acıydı bu bir gün beni üzeceğini düşünür dururdum uzunca elime yüzüme bulaştırır hüznü bile beceremezdim hakkınca
tarifeli seferler gibi günlerce haftalarca afrodizyak tamlamalar pişirir kilidi kırmadan açan çilingirler arar okumayacağını bile bile şarkılar bestelerdim sana yer bildiriminden bî-haber ağrılar kalır ya aşktan sonra hani bir tebeşiri ne kadar kırsan da yine yazar ardın sıra
sandığın kadar cesaretli değildim tüm korkularımı heyecanlarımı sahte tebessümler ardına hapsedip bir dağın yamacına sığınan tepeler gibi gizlerdim duymasan da hiç anlamasan da bildiğim tüm dillerde saçlarından tırnaklarına dek gitme kal diyen şiirlerden seslendim
"bir ambulansın siren sesi gibiydi gidişin önünden çekilmekten başka ne yapabilirdim"
belki haftalarca aylarca sarhoşluğu hiç zafer görmemiş dudaklarımı uzatıp hadi tutuştur diye öylece bekledim
ama sen sadece gururunu sıcak tutmak için koca bir şehri ateşe verdin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir No-el Hikâyesi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir No-el Hikâyesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok derinden etkileşim, korkunun kaybediliş, terk edilişin sarsıntısı ve ya bir halüsinasyon görmek gibi bir etkili sarsıntı.. Şiir çok güzeldi. Ancak (yüzünün peysajı düştükçe) cümleyi anlayamadım anlam vermeye çalıştım ama anlayamadım. Tebrikler, kutluyorum Serhat beyi ve seçici kurulu.
Şiirin akışı billur bir derenin şırıltısı gibi ruha huzur veren bir anlatımla son mısraya kadar temposunu korumuş ve son iki mısra ise finale yakışan bir vurgu ile alkışı hak etmiş. Şiir, serbest veya hece ne olursa olsun ama sadece şiir olmalı.. Hani ne diyor şair; "Şiirin hasını ayak seslerinde tanırım." .. işte bu şiir de o ses vardı.. Gerçekten de toprağın sesi, yani edebi ve teknik yönüyle, duru bir Türkçe ile gerçekten de toprağımızın sesi bir şiir okudum. Güne damga vurmayı hak etmiş; kutluyorum üstadım.
giderlerse ( ki genellikle giderler ) bıraktıkları şehir artık bir yangın yeridir ve her noel gecesinde ayık dolaşan ( ki genellikle sarhoştur ) artık sadece ölümdür.
sadece gururunu sıcak tutmak için
koca bir şehri ateşe verdin
emeğine sağlık usta..
tebrıkler çok