görünmüyor hiçbir şey ışıklar bile bir katil kurbanını kaybediyor kendinden önce yorgun oluyor demek ki ölüm bile sokağa çıkıyor yağmur ama neresinden durmadan kararan deniz uykuya yumulmuş gibi ve sen nasıldınlara meraklısın çıldırırcasına sevilgen istedin beyaz gemiler getirsinler limanlara şiir batımlarında istedin ışısın deniz ama neresinden
bir kapı oluyorsun kapanmaya istekli çiçekler dolaşıyor ellerinde uluslararası rüzgâra kapılmış bir yanı bir yanı su içmelerde inadına işçi gözleri gibi samimi bayramlar gibi acıtan ve yüzüne doluşan çocuklar çıkıp gelmişler bir park kuyruğundan
mutluluk bile taşıyor çok açınca kalbini çıkartıp koyuyorsun şarkıları eski bir yatağın örtüsüne orada bir kadının kızlığı yatıyordu bir zaman sevgilim sevgilim sevgilim bir pencereyi yalayacak güneş seni düşünsem alev alacak bir kurşun ellerine doğru ama hiç bilmiyorum neresinden tutulur bir el bir yangının içinde kaldığında insan ama neresinden...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Neresinden Tutulur Bir El şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Neresinden Tutulur Bir El şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiir sarılır sigaraya içilir itanasız içilir sözle olmaz ille yazmak tebeşir tozu yutmuşcasına..yüreğine kalemine saygımla kardeşim...şiire ses olan kaleme sonsuz saygımla..
yagmurdamlasıı tarafından 1/4/2015 6:45:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiirin Irmağından gürül gürül bir şiir daha çağlamış bazı şiirler vardırki,layıkıyle yorumlayamaz insan bu da öyle yorum/susum selam ve sevgilerimle öpüyorum
Konu vefa olunca ben çok duygulanırım.Öyle ki buna benzer şiirler okuyunca alıp başımı gidesim var. Var ama yersiz yurtsuz birinin gidebileceği her yer yaban! Irmak Eriş... Bu ismi not ettim bir kenara. Sanırım daha çok şiirler okuyacağım sizden. Hasan Hüseyin olsaydı, mutlaka bu dizelerini laik görürdü şiirinize.
'soğuktu yeşillerim soğuktu temmuzlarım en bayram gülmelerimde bile kar yağardı sabah çaylarıma -- sen yoktun sofralarda ekmek diye öpülürdü altın dişleri ölülerin adini söyletmiyorlardı olum gibi özlenen şeyin -- sen yoktun butun dillerde sana varmak -- bilemem bilemem benim askımda o vardı'
bir kapı oluyorsun kapanmaya istekli çiçekler dolaşıyor ellerinde uluslararası rüzgâra kapılmış bir yanı bir yanı su içmelerde inadına işçi gözleri gibi samimi bayramlar gibi acıtan ve yüzüne doluşan çocuklar çıkıp gelmişler bir park kuyruğundan
Kadının çocukluğunu bırakmasını bir örtüde anlatırken.
Tebrik ederim