47
Yorum
93
Beğeni
0,0
Puan
6431
Okunma
yalnızlığınla kirletme artık bu kenti
sokaklar kalabalık güzel, çocuklar oyunlarıyla
sen olmasan da yanar sislerin içinden ışıklar
kedileri ezer yine yorgun otomobiller
duraklar mesaiye başlar ve yolcular suskun
içimden taşan ırmakta boğuluyor sanki sabahlar
mezarını arayan ağır yaralı bir papatyayım
ellerinin değdiği her falda ölüyor çıkıyorum
en çok yaban otları büyüyor kırlarda bu mevsim
gölge olmuyor karıncalara hiçbir çiçek
saçlarının kızılıyla üşüyor tüm kaldırımlar
kaç aşka geç kaldın da suskun böyle yollar
yalnızlığınla kirletme artık bu kenti
bırak annemin sesindeki tılsımla uyanayım
belki, güneş de doğmuştur çamların arasından
solgun karanfiller veda etmiştir bahçelerden
göçüne başlayan tüm mağrur kırlangıçlara
göçüp gideceğim ben de bir gün mutlaka
sağır bir dilenciye anlatacağım tüm acılarımı
seni varoş bir takvim sayfasında bıraktığımı
günü geçmiş o yağmurla ıslandığını avuçlarımın
annemin sesindeki tılsımı, kırlangıçları
sesimin sesinde yalnızlaştığını, ağladığımı
hangi aşka saklıyorsun şimdi ağrıyan sırlarını
yalnızlığınla kirletme artık bu kenti
duvarlardaki yazıların sırrı çözülmedi henüz
gece baskınları başlamadı mahallelerde
bir geçit töreniyle selamlıyorum dünyayı
dağılıyor ansızın dokunduğun tüm parçalarım
yaşamak ve ölmek arasında hapsoluyorum
sanki esrik bir dumanmışım gibi alay ediyorlar
bir kedinin elinden tutup geçirince karşıya
seni eski bir rüyada karşılıyorum, konuşmuyorsun
arşivlenmiş diliyle söylüyorsun yasak bir şarkıyı
biliyorum, şarkılar en çok kendi dilinde güzel
ama delip geçemiyorum bir türlü bu aşk yasağını
yalnızlığınla kirletme artık bu kenti
hiçbir cemiyette anılmayacak adımız yan yana
hiçbir meyve dalı açmayacak bizi sualsiz
girilmeyecek ayrılık giymeden hiçbir sevdaya
yaşlanmış çocuklar uyguluyor acımasız bir emri
palet sesleriyle tanışıyor şimdi sokaklar
"sus, kimseler duymasın" diye mırıldanıyor
sakallarının kiri yüzünden dövülen bir adam
kimseler duymuyor ama ölüyoruz sorgusuzca
kedileri eziyor yine yorgun otomobiller
hüznümüzü öne eğip sıyrılıyoruz kalabalıklardan
bir gün kedilere de yol verir elbet insanlar
Irmak - Şubat / 2013
*Olgun Onur abime teşekkürlerimle...