1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
993
Okunma
BOŞLUK- II
“Koyu bir yalnızlığın içindeyiz ey sevgili düşlerimizde bahar vakti iki öpüşme izi ve şimdi birbirimizi ısıtan tek varlığımızdı ıslak fotoğraflar…”
Pazarlarda canım
İki kaldırım birleşmez
Tezgahta tenim
Aynada paramparça yüzüm
Gözümde eski bir zaman…
Karşıda çarşı
Maydanoz yeşili bir dünya
Seni siyah beyaz sevebilmek her iklim
Her şiir zaten bir yorgan bana
Kapımda Aralık…
Ben on yedisindeyim
Konya’dayım
Aşk döner Şems susar kuyusunda
Celalettin yazar
Kiminin türbesi süslenir
Kuralsız sevebilmek
Fakir topraklar da kutsaldır…
-Gönlünü Hakka verenler süslenmek istemez hiçbir zaman-
Gitmek kalmak ince çizgi
Dergahında yaşayana
Kuru ekmek ıslah
Ve çilehane dardır gerçeğe varmaya…
Şimdi bir şarap içip
Kefenimi etrafımda döndürüyordum
Suların sesi Ney ki
Köpüren renkler gelinlik
Tamburamda
Tam buramda dönen bir kelebek yar ,,,atan…
“ Ya yak tüm kitapları bana öyle gel ya kuru bir ezber eyleyip bana bir şey söyleme. Aşk gönülde biter ki o da kuralsızdır her zaman…”
Şehzadeler yeşil derin işlemeli yerde
AY kutsal kuyuda
Ya deli gibi seveceksin
Düşmeyi göze alıp gireceksin derin o kuyuya
Ya çağırmayacaksın
Kurur yoksa toprak…
Dönmek geri getirmez gideni
Ya kul olacaksın Aşka
Ya divane döneceksin
Pişmanlık ezgisi kar etmez
Bu yüzden Kuyularda ölmek ne güzel….
“ Ya yak tüm kitapları bana öyle gel ya kuru bir ezber eyleyip bana bir şey söyleme. Aşk gönülde biter ki o da kuralsızdır her zaman… beni çırılçıplak ruhumla seveceksen sev gel gönlüme..”
5.0
100% (7)