3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1165
Okunma
“ Şimdi gitme emi şehirler bu denli üşürken üstelik tüm kentin sokak lambaları açıkken hele…”
Sen gelirdin ben demlenirdim
Adımların kaldırımlarım
Dakik geçer gölgen
Düşler sürerdim yollara
İki bardak çay içmişliğimiz
Öpüşmüşlüğümüz gecede….
Akşam oldu mu sen var olurdun
Nefesimde kandil türküler
Ve ellerinden kalma kokun kelepçem
Yokluğunda hayal çizen şu insanlar…
Geceler geçer gün doğar
Düşerim küserim az vurulurum
Dudağından kalma eski bir ıslaklık bu
Camlarda nem kapılarda paslı menteşe
Karşımda kurulmuş Pazar
Üçü beş lira
Bir şiir bedava
Davalar pazarlıkta ben meydanda
Ya ne zaman geleceksin…
Karşı çıkmışım kış üşümüş
Çarşafa dolanmış sigaram bir gün
Uzak yollarım tütmüş
Ben bir hayal kurmuşum
Bir ÇARŞI’nın en ortasında
Seni ben ÖZGÜRLÜK kadar sevmişim ey kadın
Kitaplarım yürüse sana doğru
Doğru olsa kainat
Ve seninle iki sevişse tenim
Boşalıp çırıl çıplak çıksak ortalığa
Her şey bir ÇARŞI
Haksızlık kan akıtan sularda
Seninle ölüme yürümek ne güzel işte…
Gelirken eğilmedim
Gidişinde kırılmadım
Ben bir çarşıda vuruldum
Her haksızlık ikimiz
İklim bu işte
Ben bir aralıkta tut an aksız su sesinde öldüm…
“Ay kırılmaz, lambalar bir gün ama o gün solar , yıldız asla solmaz asla ÇARŞI’da karşılığında evrensel düşünceli doğacak güneş o da karşı çıkar bir gün gölgelerin krallığına….Gün doğduğunda herkes utanmadan erkenden sevişir perdeleri açık.Açık olmak budur…Ya çırılçıplak sevmek gerek Ya odun olup yanmalı ve bu ÇARŞI benim neyleyim….ben Dilek Yolcusu tüm tanrıları seven yemyeşil….
“İşte gidiyorum”
5.0
100% (6)