- Ben Zaten Yanıyorum.Orta yerinden çatlayan sabrım, Dile gel ki tutulsun yeniden avuçların... Esiyor rüzgar, Üşüyorum tüm yalnızlığımla. Ayaz kesiyor tüm umutlarımı, Dönüyorum en başa her gece, Her gece bir sonrasını örüyorum... Bir kadeh boşluğunda, İki kelime hoşluğunda, Öylesine dururken öylesine ölüyorum. Bir elveda öyküsüne ekleyip ömrümü, Fikir bulvarında kaç cümle varsa fütursuz, Cevabı verilmiş sorular güdüyorum.. Görmüyorsun artık gördüğümü, Bilmiyorsun. Ve ben sadece bilmediğini biliyorum... İlkin iliklerim çekildi bağır çağır, Acımtırak bir ağız tadıyla her sözcüğe bulandım. Paslı avuçlar da unuturum sandığım avuçlarını, Bir başkasına biliyorum..! kendim bıraktım.. -Dertliyim Derdimin hesabı yok.. Gün geçiyor düşünmeksizin, sabahı öpüyor, Geceyi örseliyorsun... Cesedim çekildi önünden.. Adım sıra adımı hatırlama artık. Saçlarının kokusu tüm mevsimleri bitirene kadar, Severek seni ve sensizliği, Bir ücra ömür yaratacağım.. Keder ülküsüne adadığım, Tüm şiirlerim varisimdir. Son fasıl oldum olası.. Öksürük yarası ciğerlerim nefes tüketene kadar, En son hayal suyla buluşup yanıp kül olana kadar, Hasret edebiyatında bu sevdam destanlaşana kadar, Müebbetimsin.. Gülümse uzaktan.. Akşamların intihar beslemesin ümitlerinde, Bir hercai esinti de savrulurken saçların, Adım başı unut sana attığım adımları.. Sen en mutlu günleri kovala umarsız, Ben sürgünüme istihare yatayım.. -Tüm damarlarımla sevdim seni, İzin ver iki nabız atımı arasında olsa da unutayım.. Ve keder.. Bir kader döngüsünde savrulduğum köşe başları, Fakir edebiyatında ki tüm zenginliklerim.. Üç beş satıra sığdırdığım tek cümlelik hayatım, Kirpiklerinde özlem erittiğim o masum günler, Derme çatma haklılık sahibi olduğum anlar.. Hepsini bırakıyorum.. -Ürkme artık sende hiç yaşamıyorum. Dört yanımı çeviren dört duvar arasında, Nöbetini hep bir tek ben tuttuğum bu hayali, Gizlediğim son duayı da ekleyerek boynumdan, Bile bile ladesime koşuyorum.. ’’Islak sokaklar da sek sek oynamaya benzemez bilirsin sevmek’’ Bu içimde açtığın kör kuyuyu.. Binbir hasret çığlığı ile seslendirirken hesapsız, İstemem kimse gelmesin yanıma.. Alt tarafı her tarafı acıyor kalbimin..! -Olsun. Olsun şakaklarımda ki ağrıyı sen aklandır.. Ben zaten vazgeçtim büyümekten. Hıçkırık boğumundan kalan nefesimle, İki cihan arası kala kalmışlığımı, Bağışlıyorum. Unutulmuşum.. Kim vurdu ya giden tüm sebeblerime, Bir edepsiz azarla veda ederken gecenin köründe Fecir vaktine yürüyorum... Sen artık başka bir ufukta parlıyorsun, Tüm karanlığım bundan.. Üzülme sadece dertliyim. Kan tükürüyorum kendime, Kendimi kiralık katil tutarak ömrüme, Her saat başı vuruyorum, Sensizliğin kılıç darbesini göğsüme. Tüm vücudum kangren yokluğundan, Ödünç nefesler alıyorum özlediğim çocukluğumdan. Kaç hece dilsizliğimi çözer sokaklar da, Bir temiz dayak yemeyi bekliyorum. -Boş/ver Boş da olsa bir umut ver..! -Ürkme istemiyorum.. Kimbilir varlığımın beş para etmez değerini, Ezan okunan kulağım, Her gün selasını dinlerken amansız, Cehennem alevine üzülüyorum. -Ben zaten yanıyorum. -Ben zaten yanıyorum.. İsmail Yılmaz |
Naçizane şiirinizden etkilendim. Kaleminize sağlık..
Başarılarınızın devamını dilerim.
Yürekten selamlar, saygılar..