Hal-Beyanımdesem ki bir bardakta ömrümü içiyorum yudum yudum veya bir kuyuda herkesin içine tükürdüğü. çok uyandırmışların uykusuydum sesim uyanışım kalsın diye kemirdi ruhumu. çalkalanan gökyüzünün matemi sindi sonra, elleri dokundu omzuma yağmurun ağlamayı unuttum kestim sesimi ortasından bütün konuşmuşluğum silindi kör kütük dünyaya çıktım diyebilirim herşeysiz herkesin en az bir kaç kez öldüğü. at kılıç devrini geçtik diyordu büyümüş kalbim artık hüznümüze yaya gideceğiz. yürüdüm atlasın kederli çizgilerinde bilindik,tanıdık geçtiğim yollardan incinmiş mezarlar konuştu oysa ben yalnız suya diyecektim o büyük kutsiyete meğer oda kanamış tanık tutulmaktan. diyecektim ki; ey su! sesinde yaşamışlığım vardı hayata bir nehirden akmışlığım dağlarından,uçurumlarından öpmüşlüğüm vardı ki neden durdun en keskin yerinde yaşantının. konuşmadı kökün toprağa olan inadı da göçtü bir rüyaydı sanki bende hayat sarhoşlayarak ömrümü, inceden inceye süzüldü. desem ki; üzümün acziyeti şarabı yılgın bağı bestesi yangın bir vaziyet bu, hal - beyanım ne demeli buna diyorum artık dünyaya bakışım üzüldü.. / yüksel batu Not: bu şiir Kaos Çocuk Parkın’da Yayımlanmıştır |
artık hüznümüze yaya gideceğiz."
...
alnımıza güneşli bir yazgı çalarken
kederimizde suçüstü yakalanmak
ve bir tuzak tazeliğinde
baskına uğramaktır
yalnızlık..
...
cano seni bana sorsalar; şiirin çocuk kalbi, yetişkin bilinci derim. selam ve sevgilerimle..