8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1198
Okunma
anlat pir
duymam lazım
bütün sağırların bildiğini
su dallara yürüdü
fikir kınında kanlı devran zanlısı
aranır fermanlarında kıyıcıların
yol zamanıdır
anlat pir
bedevi düşleri yanarken
çölde tozak
su ağlarken okyanusun göğsünde
yüzüne bastığı topraktan mendil
aşkın divanında dem ne vakittir
sözün bahar tepesinde otururken Kars
güz yanığı deyişlerde Erzincan yaylası
dost bağında güle söz eyleyen derviş
hu demine dönerken hakkın
nefsine dar ağaçları ne demektir
tutuşmak su misali
kehribar ağızlıkta yanan dünyada
içine çekmek yalancı düşler kabrini
güneş düşün ucunda misafir
nefesinde yalanı alınmış gerçeklik
çadırında barış çubuğunu sunmak
dinmek toprağın şefaatinde
anlat pir
-olmak nedir-
öz suyunda
çarmıha gerilmiş dost
duvarında acıya gözyaşlarıyla yüz yaslayan kardeş
zilli parmaklarında kötü ruhlar kovucusu ecza
ardına iliştirdiğin bütün dualarda şaki
tezek yanarken sobada kar
mor dağlar boranken
yorgan ayak bilekleri üşümüş çocuğa
barış türküsüne güvercin kanadı
kucak açmak dosta
kırk yıllık kanlı hesap sonunda
hırka sırrında olmak
umut bitirmektir acının koynunda
dinle pir
yeni topraklar yasası için
tehlikeli düşler bilirim
bu yüzden pusulam şiir
yüzümü kimsenin olmayan bir coğrafyada
herkesle dost
baştan çizmek isterim
K.Y.