hayli ağır içim yorgunum da epey yoruyor insanı tramvaylara iki kişilik travmayla binmek kaybettiği nikbinlikle birlik yorgun cümleler gibi gözün o noktada oluyor hep taşması muhtemel bir bardağın ağzı gibisin havadan bakmak kadar görünmez suya hasret dudaklar kadar latif dolu bir boşluktan ibâret cüssen sadece çek-çekli bavullar gibi taşıyorsun kendini hafif hafif
ne zaman denize doğru yürüsem ne vakit sebep/siz üşüsem bir sahafta alıyorum soluğu ne çok bilge ölmüş ne çok bilgi çürümüş diyerek yaşam, verdiğiyle yetinemeyenleri öldürürmüş meselâ zaman, rotası yazılmamış manifestoymuş meğer vazgeçemediğin tercihin adıymış aşk ne kadar özlese de bir çıplaklığı giyinemezmiş insan
diz bükermiş gölgesi bile beyaza basınca şakakları kar kaplarmış sönünce kafesin feneri "ne şenlik kalırmış bahçede ne eski heyecan" solgun papatyalar gibi
"ayrılık" koyduğun bir noktanın giderek uzaklaşmasına
aslında öyle çok şey var ki, söylenesi yazmak gereken eskiye dâir lâkin susuyor şehâdet parmağımı kaldırdığımda cümleler bir yaban sancıyı ne kadar basarsa bağrına işte yalancı hükümler
bildiğin yüzükoyun bir öksüzlüğe sokuluyorum işte belki anlarsın diye satır aralarına bol bol virgül koyuyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gül ve Virgül şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gül ve Virgül şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yaşam, verdiğiyle yetinemeyenleri öldürürmüş meselâ zaman, rotası yazılmamış manifestoymuş meğer vazgeçemediğin tercihin adıymış aşk ne kadar özlese de bir çıplaklığı giyinemezmiş insan
merhaba aşkın ve şiirin ustası tebrikler yürek yangın yerin kalmış ilk kurtarılacaklar arasında birinci sırada ama ne bir su var ne bir nefes kalmış ortada yana yana yaşamak bu olsa gerek ustam hep aşkla kalvrulsun yüreğiniz biz ki yandığımız sürece varız sevgiler selamlar
ne zaman denize doğru yürüsem ne vakit sebep/siz üşüsem bir sahafta alıyorum soluğu ne çok bilge ölmüş ne çok bilgi çürümüş diyerek yaşam, verdiğiyle yetinemeyenleri öldürürmüş meselâ zaman, rotası yazılmamış manifestoymuş meğer vazgeçemediğin tercihin adıymış aşk ne kadar özlese de bir çıplaklığı giyinemezmiş insan
Üstan ne denebilir ki şimdi? Alkışlıyorum sadec. Var ol. Duayla.