dolu gibi yağıyor alınganlık üzerine
tam da tanrının istediği gibisin
basit, umarsızlık dolu hayata
ama iyi bakmak eğilimli
ama nikbin
sığırcıklar gibi
kimsenin bilmediği resimler çiziyorsun göğe
şimdi tam da öksüz sığınmacılar gibi
asılısın
arsızlığı tavan yapmış göğün sınırsız menzilinde

terkedilmiş bir kompartmanda
yükü boş bir trensin
örse uzanmış gibi tik taklar
zaman hovarda olabildiğine
eser yok şefkat bombardımanından
onu kaybettiğinden beri
aldanmakmış iyileşir sanmak
ruh sancısını yitirdiğinde
melankolik bir sarhoşluk
sarsılıyorsun düne geriye
en ufak frende
hadi iyi bak yine de!

büyüyorsun belki
yazacağın şey kalmadığında
artıyorsun çıkarımların eksildiğinde
belki tam bu zamana denk
"üstü kalsın" zamparalığı
hayatın toplama kampı günlüğü
günler; dümdüz, boş, frapan parasız kalmışsın gibi
tam da uykuyu boğmuş bir gece yarısı
şiddetli bir şiire dalmışsın gibi
yarı değil
yanı açık açık kodes besteleri damlıyor dudağından
hava annenin öldüğü gün gibi
dokunmadan sızıyan

iyisin yine
sadece bir gemi sızıyor avuçlarından
parmaklıkları kırar gibi
parmaklarından

hadi oradan ( ! )

"kendine iyi bak"
savunması bile kendini asan en iyi slogan!


ToprağınSesi




.