Sıyrıldı elmacık kemiklerim
Küfrettim bin dokuzyüzlü yıllardan kalma
Geçti Bileklerimden kanser reklamları
Hidrosadist paneller ve müzakereler
Ve dönenceler arasında
Bir dört mevsim rölyefi
Dağıldı uyluk kemiğimden

Ninniler aldım uyuşturucu satıcılarından
Biraz bonzai kaysı kurusu arasında
Pencere demirlerine yaslı şaraplık asmalar
Bir sokak yürüyüşü, bir protesto
Bir manifesto
Bir darbımesel damarlarıma

Şirketler ve Nükleer tanrılar geçti
Resmi apoletlerden düşen yıldızlar
Şarapnel gibi fırladılar afrikanın kuzeyinden
Çarptı gezmeyen gen topları
Uranyum yedik ekmek gibi
Su gibi aktı madenlerde ölüler

Keşmekeş kaldım irticai ve radikal
Aşk üçgen bir ölüm gibi düştü darağacından
Eskidi dirgenler, ardıç fosilleri ve müstehçen resimler
Kaldım kıtlık ve ihtiyaçlar arasında
Elektronik terbiyeler alırken opsiyonel çocuklar
Ve namluları 1 dolara temzileyen çocuklar
Kaldım dilemmalar arasında

Beyannameler insanlar için değildi
Ve değildi hassaten fatihalar bu ölüler için
Küfretmek bidokuzyüzlü yıllarda
Kodlanmış kriptolu telefonlarla küfretmek
Bir biriç masasında kıbrısta
Petrol dağlarından bahsetmek
O kadar da manidar değil
İnsanlar için değil bu belgeler
Kavisli bir yaradaki kan gibi çelik kokuyor

düşün
bir tutanağın altındaki mürekkebe
bir yahudinin kalemi değil
filistinli bir çocuğun aortlarından bir damar çekilmiş
ekvatora yakın
ve ne kadar müzmin varsa


Sıyrıldı elmaçık kemiklerim
Büyüdü göz çukurlarımdaki tümör
Açıldı gece vardiyası, sızdı dilimdeki akneler
bir çoğrafyanın cüzzamına
kalkıp yürümek hatta ölmek için
ayaklarımızı satın aldığımız o mezarlıktan
ölülerimizi çalmak için
heyhat
sıyrıldı elmaçık kemiklerim



AHMET SERDAR OĞUZ