FİNCANHani bazen sıkılır ya canın sebepsiz hani fırtınalar kopar ya dışarıda göğsün sıkışır ya apansız Kifayetsiz kalır kelimelerin güzelliği. Tam da sevda yaşında... Dört mevsimi anlatır gözler kışın ortasında aralık ayında... Buna rağmen direnirsin benlik duvarına... Hep yarım kalacak değil ya mutluluklar... Bir fincan çaya sarılır ellerin sıcak kelimelerini özlersin sevgilinin ’canımmm ,gülüşümmm ...’ deyişi çınlar kulaklarında. Hasretini hisseder bükülen dudakların. Sonsuz bir çokgen olur yüreğin varlığı dostluğu sol yanındadır bir elin. Kaparsın gözlerini karanlığın içindeki düş’lere gecen neredeyse gündüzün oradadır gölgesi düşer gölgenizin üstüne kıyamayız nefesini, geri vermeye? Sevda damıtır gözler için için yanan ateşine sessizce... Acıyan yerlerinizden öper kelimeleri Ufak sıyrıklar olsa da dizlerinizde korkmazsınız düşmekten. Sesli bir harf, sessiz bir yalnızlığa değer aniden Ümitvar bir dize olursunuz aynı kağıt üzerinde. Bir tek cümlede... Sabıkalı bir aşık sürgün yerken gözlerde Yeşillenir tüm bitkiler saksılarda birer birer... Aşılanır umut yüreklere külün ortasında hem yeşillenir hem yanar vuslat kelimesi... Başladığı yer taşıdığın bedendir. Sevginin ve sevilmenin ruha yansımasıdır tutunacağın el... Köfte dudaklı,bebek suratlıdır sevgi Şefkatli bir sestir ninni gibi.. Kapat gözlerini hadi bana uyu şimdi. Ninni bebeğim ninni... Ferda Özsoy. |
sıcak kelimelerini özlersin sevgilinin
’canımmm ,gülüşümmm ...’
deyişi çınlar kulaklarında.
Hasretini hisseder bükülen dudakların.
Sonsuz bir çokgen olur yüreğin
varlığı dostluğu sol yanındadır bir elin.
Yüreğine sağlık hocam, Facebook buada da sürmesi dileğiyle, saygı ve selamlar...