ISLIKGezdirirken çocukluğunu maden dağlarında gördüğü düştü barış temize çekmeye çalıştıkça ölümün şakağında dünü çok yarını az istasyondu kendi olmanın yolculuğunda.. Soludukça çiçeklerden yaralarını içinin imgelem serasında kırmızı yandı bütün ışıkları vasiyet gibiydi geçmişin hatırası kor oldukça dudaklarında en tatlı küfürlerin yangını topladı geciken nedenleri niçinleri insan gölgelerinden yoksulluk döküldü yağmur damlasıydı her sözcük titreyerek sığındı anın dar çemberine.. Öpülse yüreği duyulacaktı sesi dilenci düşü ile süslenecekti sevecenliğe bıraktıkça kendini serilecekti ayaklarının altına umudun dalgası toprak toprak kokacaktı gülücüğü çiçeğe duracaktı dünya umut yeşili gözleriyle güvercinler gök kuşağı arayacaklardı avuçlarda karşılayacaktı suskun gölgeler özgürlüğü ıslıkla..! Ferdaca |
hep olasın dost kalem..