21
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2057
Okunma
İnceden bir zarla kaplıdır
hayatın üstü
bir bulut ki ömrümüz
az biraz cennete bulanmış
buğulu bir akşamdır altı üstü..
Ki biz;
mutluluk sağarız ellerin elinden
-öyle sanırız-
Bir kelebek ömründen
daha kısa ve daha yalın aslında
uzanıp uzanıp tutamadığımız kehânet..
Ki biz;
yerle bir olmuşların
kucağındaki nedâmet,
göğe ulaşmışların
yüreğindeki eşsiz merhamet..
Ne zaman çözülse kuşların ağzı
dökülen güldür yaralarımızdan;
hesap et!
Ki biz;
ufka gönül düşüren
kayıp birer sandal..
sahraya el açmış
zamansız kırkikindi..
Az biraz yağsak;
avcumuzda birikmiş
yangınlara yürüyen
coşkun nehirler gibi
ıslak...
Ki biz;
sıtmaya tutulmuş gibi
dayadık güneşe alnımızı
göğsümüze hapsettik
kanay’anlarımızı..
âyan beyan yürüdük eteşe
üstümüz toprak
boynumuzda asılı zeval
cevval bir kılıçtan düştük;
bölük pörçük..
Ki biz;
yaka paça sevilip
ulu orta aldandık..
söz meclis içre;
aşk’ı içerken..
Özlem TARHAN
22/temmuz/2014