Tutaste ile Heyveron VHeyveron; sana ilk yazın peşkeş çektiği Yağmurun çocuğu olan yeşil bir mevsimden sesleniyorum .. Hatırı yok yüreğimin kuzeylerinde yeşeren dalların Yüreğimin güneyinde tazelenen kederlere faili kaldım. Bugün güneşi öptüm dudaklarından, senin için . Soluk çekmeden .. Gözlerimi kapatarak .. Kelimeler kanadı ruhumun karanlığında , Eşeledikçe aklımın köşelerinde mavi düşler Daye, harf harf kanadı ağzımın sadık pasında . Anladım ki Heyveron ; ’Tekmili yok göğün Gülü külden ayıran sadece bir harf ’ ... Tutaste’nin gülüşü, esmer tenli çocuklarının Gönül ortağıdır . Doğa ile iç içe oluşu Yüzüne yansır .. Yalansız güler Kayıp Diyarlı kadınlar .. Alaca akşamların ensesine Şiirler sürüyor ılık nefesiyle Tutaste ; Çatal yürekli imgelerin ardına sığınan çocukların topuklarında kanıyorken yürekler Masallar aklınızın tümcelerinde hayıflanır . Kızaran yanaklarından , Beden aralarından yağmalar kanlı ağızlar tek bir elden . Bulutlar terledikçe Kayıp Diyarda Sırlarım üşüyor isyanın türkülerinde Tek pusulamızdı Anne .. O da , kayıplar listesinde.. ’Madem’ dedi Heyveron .. ’Madem suyu bulandıran duygusuz zamanlara dem vuruyorsunuz aşk ile ; O halde alnıma kazınan ağıtlar nedendir ? Nedendir ağır başıma kıstırılmış ağrılar ?’ Ve bu ağız dolusu isyana müptela kelimeler Heyveron’un. ’Bu kırgınlığımı gösteren tozu dumana katan urgan fısıldayışlar Bu tenime batan çiçekli endişeler Bu Dersim’de, Halepçe’de, Amed’ te Ve anaların yüreklerindeki hıçkırıklar neden. ? Diyar diyar hicran yaralar Kalbime her gün zehir gibi akıyor’ ... Tutaste; ’Memleket muhtırası, terli dualar eşliğinde Diyarları yağmalarken Gözkapaklarımda ağırlaşıyor güneşi doğuran kentler. Çocukların yanık bedenlerinin kokusu genzimi yakıyorken Hangi birine gözyaşı akıtayım . Dilim de pelte pelte z/alim dokunuşların bilgeliği varken, Yasaklıyken bile sevdalarımız .... Erken öleceğiz hepimiz.. ’ Renas Tutaste |