Zingerilla XI
İnce parmakları piyanonun tuşlarında dolanırken ,
Zihninde çocuksu düşleri ,yüreğinin aralıklı kapısından içeri girerek Tahta merdivenlerinden ikişer basamak atlayarak çıkıyordu . Odasının içine, ay’ın şavkıyan ışıkları dolmuş , Pencere önünde arkası dönük şelale saçlı Ronahi’nin , Penceresinin önünde gökyüzünü ve ay’ı kara gözleriyle seyrediyordu . . Renas ’in ince parmakları piyano’nun tuşlarında dolandıkça , Her tuşlarında anıların ve düşlerin nadaslarına dalıyordu . Turuncu tuğlalı duvarlar dönüyordu , Asılı olan tuvaller, bir biri içine girerek raks ediyor . Renas anılarının gıcıldıyan tahta merdivenlerinden çıkarken , Son basamakta , Odanın eşiğinden Zingerilla’yı izliyordu . Zingerilla pencere önünden boynunu geriye doğru çevirdiğinde , İçinin derinliğindeki tüm korkular , Tüm tedirginliğini bir kenara itip , Yüreğinin saklı bahçelerinde, ne kadar kuşlar varsa uçuruyordu . Renas Cudi dağının gelincik ve üzüm bahçelerinden Kollarını iki yana doğru açarak Ronahi’nin, nar çiçeği kokularının eksik olmadığı toprağında , Kendini yem yeşil çimenliğe bırakıyordu . Bütün renkler Ronahi’nin üzerini örtüyordu , Güneş öpüyordu vişne çürüğü dudaklarını .. Gökyüzü biraz daha yakınlaşırdı yüreğine , Saçlarını , gözlerini öperdi . Bütün renkler, Aralarındaki uzaklığı yakınlaştırıyordu daha da . . Westminster caddesinde piyanonun eşsiz melodileri duyuluyor, Cadde üzerinde kol kola girmiş sevgililer yürümeyi bırakıp , Sesin geldiği yere doğru bakınıyorlardı . Melodilerin büyüleyici notaları Bestekarların ince parmaklarında elekten geçirilip Tekrardan dokunduğunda Muhşemliğin gözdesi notaların şarkısı Diyarlar ötesinden duyulur . Acı ve hüzün duraksamadan Hayatların etrafında yana yana dönen , Yaşam sonrası sessizliğin melodisiydi . Sessizliğe bürünmeden Yaşam sona ermeden Son dokunuş Son danstı. Oldukları yerde sevgilileriyle dans etmeye başlayan aşıklar Melodinin muhteşemliğine kapılan Acının ve Hüzünün sesinde Kendi şehirlerinin sokaklarında kayıp çocuklar gibi Mutluluğu ve Huzuru arayan birer Aşıklardı . Renas piyanoyu gözleri kapalı çalıyorken , Dalgalı saçları dağılıyor , Önüne düşüyordu . İnce parmakları tuşların üzerinde sek sek oynar gibi gezdirdiğinde , Diğer tuşlardan , Bir diğer tuşlara , Sonra tuşların üzerinde uzun bir kovalamaca başlardı . Bir anda durup Tekrardan sek sek oynar gibi mutluğu arardı parmakları .. Anılar Renas’ın yüreğinin acılarına dokunsada , Mezopotamya’nın tozlu yollarında , Bir kayanın üzerinde oturmuş mazlum çocukların Yüzlerine bahar değmiş gibi Gelincik tarlalarının içine uzanık sevgililer Sırt üstü mutluluğu , baharı ve gülüşleri sıkıca sarıp Elleri yumuk yumuk gökyüzüne bakarak güleceklerdi sanki . Renas piyanoyu çalmayı bıraktığında , Pencerenin önüne geçti . Elinde papatya çayı , Ağırca yudumlayarak içiyordu . Gözleri Piccadilly Circus sokağında geziniyordu , Derin bir iç çekerek , Gözlerini yumuyordu . Düş nadaslarında , Kadim diyarında yokuş yukarı olan yolları bir solukla koşuyordu Ayak gürültüleri içinde . Nefes nefese kalmış sesine eşlik ediyordu Zingerilla , Yeşil çimlerin içine oturmuş , Kucağında beyaz kuzucuğuyla . Renas Tutaste |
aralıklı kapının merdivenlerini sevinçle çıkacaksın
eşikteki son tahta gıcırdadığında
pencereden güneşi seyrediyor olacağım
duvarlar dönüyor
pis bir yanılgı var içimde
gülümsemene hazır değilim
ya o kokular üstümden tekrar geçerse
ve kuşlar da varsa
bah gelincik çalıyorsa tarlada
renkler örtüyorsa aramızı bir kaç yüzyıl art arda göğe
piyano
piyano
kaç gez
bu dansı boşluklara sakla
hafiflemiş başıma sükuneti getirdiğinde
şımarık beyaza kaçıyor olabilirim
dokunduğunda bütün bunları hissederse
ya hissederse yine piyano
bahçede ki çocuğa bahar değecek
sırt üstü huzuru sıkıca saran
bir papatya yutabilir uykusuzluğumuzu
sarılabilir
görme
kaç gez
tekrar dönüp uzaklaştırırken heyecanımızı
hırsın koşu yolunu ıslatsın
ayak gürültüleri içinde
sesine eşlik ediyor olacağım
durgun bir taşa yaslan ve ağla
nefes nefese
bir daha ağla
orada uyurken bulabileyim seni
piyano
ıslatırken kirpiklerini.
Dünya ne kadar küçük bazen... aynı duyguları faklı pencerelerden seyreden iki göz gibi ,bir birine değiyor dizeler....sevgiler...