Tutaste ile Heyveron VIIIHeyveron ; Kayıp diyarın dili yoksun kadını ; Sana hangi dilde seslensem ? O güzel gözlerin, Mezopotamya gecelerine yakışan yıldızlar gibi .. Ve uygun düşüyor taşlı dar sokaklara gül kokulu tenin. Ağzımdan çıkan Lazca kelimelerim Kürdi dilinin Davudi sesine karışıyor. Sen gülünce ’’ İki yanağının arasındaki sevinç iplerin gerilince ’’ Unutuyorum tüm omuzlarıma yüklenmiş dertlerimi Hafif hissediyorum kendimi Özgürlüğe tam kanat uçan güvercinler gibi.. Tutaste ; Sana ne niyetle gelsem .. Ne halle yürüsem yolunda Hangi şiirleri asıp boynuma gelsem Sırtını dönmüyor kadim diyarın bana Kucak açıyor tüm tarihi görkemliğiyle Bakışlarını kısıp susmuyorsun Konuşuyor her dilden Kimi Rumca Kimi Ermenice Kimi Kürtçe Kimi Türkçe Okşuyor kalbimi her dilden çıkan sözlerin tane tane Bir anne sıcaklığında bana yaklaşımın Bir annenin yavrusunu kucaklaması gibi sarılışın . Heyveron; Ki sen dinleyince beni Anlam verince yaşanmışlıklarıma Yalnız Kimsesiz Ve çaresiz düşmediğimi görüyorum .. İçimde bin huzurla Her özgürlük yürüyüşlerimde Her korkusuz adımlarımda daha da büyüyorum . Tutaste ; Bir yudum sevgiyi Büyütüp Munzur aşkıyla , Dağıttım tüm diyarlara . Dağa , Taşa , Ovaya , Yüreğimin kollarıyla Sarıldım insanlara Kadim Diyarda Mardin kapıda sildim göz yaşlarımı Amed’te yasaklı dillerin prangalarını kırdım Şimdi geliyorum sana bir üvercinka gibi Yüreğimde dolu dolu sevgimle Her dilden sevdalarımla .. Renas Tutaste |
yerdeki kan kokusu
havaya sıçramışken
o hangi güvercindir
ki
hâlâ çırpabildiği kanatları var!
*
sevgi tüm halkların ortak dili
sevmek-sevilmek yeterli sanırım
*
konum olarak
diğer şiirlerinizin biraz altında kalmış olması bir yana
aynı sözler ve aynı içeriği barındırmakta
bence artık ‘’ Tutaste ile Heyveron ‘’a
farklı bir boyut kazandırmalısınız
*
şiir
ve esenlikle helbestvan