yasak aşk
yakamozların kayıkları çekişini izliyorum
bir nehir korkuluğuna yaslanmış havada kır çiçeklerinin saf ve yabani kokusu bulutlarla istila edilmiş bir parça gökyüzü kadar gözlerini bana dikmiş ben nehri o beni seyrediyor oynak bir kısraktı gece şarap karası tatlı bir ılıklık kaplayıvermişti tostoparlak ayı gözlerimiz su içince birbirinden gizlerin gizi tuz beyaz açık verdi kendini yanık bir ezgi tutturdu birleşen kalplerimiz yasak aştı bu bir denizin soluklanması kadar yutkunduğumuz sözcükler kâh dünyaya söven kâh küsen kadere örselenmiş pare pare duygularımız kararsız mayın taşan bir yolda sekerken gizil düşler biriktirir aşka dair eğil öp dudaklarımdan bir serçenin dokunuşu kadar gönül gençyılmaz |