Su 85-Karşıbağ
oysa bizim köyün bademliği Karşıbağ’dı
“-vaktiyle Damyeri derlerdi, Gocagoyağa birilerinin orda “dam”ı olduğundan belki herkesin bağı vardı ya Damyeri’nde, ya Garşıbağ’da gün gelip, bulut vurup bille herkeş tolunu, damını köye sardı, payamlar anlarda gala-galdı oraya da “Damyaka” deyvidiler gari ne dam galdı, ne bağ, bi Garabayramınbağı varıdı son tefi, Gara Aşa öte dünyaya göçünce kim bakçak, kim çekcek iki seneye galmadı dağ oldu ğetdi, bi(r) Türkali’nin, çeleninen çevriği varıdı da geçen sene mürdümeğ ekmiş dediler zaten; eveli-evelden öyledir bi(r) bağı garan , başından eğsildimi daha yönedine ğetmez o bağyeri onmaz geder gari bağı bağ eden i(n)sandır içinde i(n)san galmadı mıydı, gonakların bile adı verandır.” … “-sonura-sonura Damyerine gıyas Garşıbağ dediler niyeyse sanki iki omca bağ galmış gibi zati köyün işine oldu-bitdi aklım-dima(ğı)m ermez” ….. “-ondan sonra ad edividiler “garşıbağda bağım var demen garı malına malım var demen” öyle ya ikisini de bi bulut vurdu mu bi da kendine gelemez.. helak olu(r) gedersin bi(r) evin çatısı yıkılsa belki tamir olu(r) daa bi evin sabısı emme garı emme gocası göşdümüydü var ya kelp ola(yım)n onmaz valla yönedine getmez asla.. “-el isdediği gadak Garşıbağa, bağ demesin, boba eller gibi başka yer de bi dikili ağacımız, payamımız mı var, başga alt yandakı payamın bi(r) dalına eriğ aşıladık okarı yandakı “diş payamına” gayse meradan yanda çelenden yatırdık bi dağarmıdını , aşıladık Göksulu , olcak ya hepiciği dutgunudu meyvayı davşıyamaz hinci.. seneye deği belki o bi(r) seneye varmaz al sana etekler dolusu essahdan bi armıd ağacı olu(r) evel Allah” .. “-i(n)şallah” “-i(n)şallah, sende benim gibi.. eşşe(ği)n terkisine bindirisin torununu bura(ya) alı(r)ğeli(r), armıt deşiri , yediri hemi de annadırsın bu gonuyu “müleves bi dedem m(v) arıdı bullarda böceleni evzinir duru(r)du” ya da “mubareğ adamın biriydi adam etdi hu dağarmıdını elininen beslersin yavriyi bi de dova edivi(r) dimi Allahın onarcağı” gerçi sen ta(h)sıllı olusun gari dik topuklu bi hanım alısın.. o da asvaltı burağıp da gelmez buralara.. seni de yollamaz belki.. buralara do(ğ)ru melil melil bakarsın.. betunda yaşarsın.. ha gerçi sen de iki dal çalıyı bana çok görüyon zati.. yalan demeyon.. “gurdun guşun yuvasını bozuyoz” tabi.. emme.. ibrem efendiii bu aşıların başını böyle çonalamazsak emeğimiz heba olu(r), geçiler arbışır daa dalını ayırıviri tiyeğini yeyviri.. ben Harun-u İreşit haziretlerinin o pir-i faniden ö(ğ)rendiği gibi senin uçu(n) senin çoluk çocu(ğu)n uçu(n) zeytin değil emme payam-erik-gayse armıt etişdiriyon sen ona bak.. boba! ötekinneri gıcıdıp bunun hu dalına da seneye eyi bi gantartopu aşılamalı gerisi Allahın bilce(ği) iş..” bi-kaş seneye galmaz sen çolu-çocu(ğ)a garışına gadar evelallah çitirim gibi çiçeğ açar dal davşımaz meyva olu deşir gari.. DİPNOTLAR dam: evcik, küçük ev, eğreti yapılı toprak damlı iptidai ev, tola yan duvarlar eklenince dam olur, o zamanlar hayvan ya da eşyaları komumak adına evden ayrı olarak veya eve bitişik damlar olurdu, eve bitişik olup uzak köşesinde hela olursa buna “ayak damı” helaya “ayak yolu” denirdi. bille : olunca, vuku bulunca bağ garmak, bağ karmak : tarlaya üzüm fidanı (asma bahçesi) dikerek bağlık (üzümlük), bağ/bahçe (harım)lik yapmak. yönedine gitmemek : düzenin bozulması, uğursuzluk, kademsizlik, diş payamı: dış kabuğu dişle kırılacak kadar yumuşak badem çeşidi dağarmıdı: ahlat, yabani armut göksulu: kıraç toprakta yetişen tatlı sulu bir armut türü, yazın olgunlaşan dayanıksız bir türdür. dutgun / tutkun : davşımak /tavşımak : taşımak, üzerinde tutmak, kucaklayıp sahiplenmek deşirmek / devşirmek : toplamak, elde etmek bullar : buralar gantartopu : geç olgunlaşan çok tatlı sert büyük armut çeşidi Resim : Karşıbağ resimdeki traşlanmış yerlerde çalı kazınarak fıstıkçamı dikilmiş.. ama karşıdaki antenli tepeye kardar olan kısım köyün eski bağlığı imiş.. hâlâ çevrik olan yer Göpleklerin bağı (Türkali’nin bağı.). |
Şimdi yerinde yeller esen.
Ebemin(büyük halam)bağı vardı.
Çoluk çocuk oraya bağ bozmaya giderdik.
O yollar bize nasıl da uzun görünürdü.
Şimdi belki yollar açıldığından belki de artık yetişkin olduğumuzdan
iki adım ötemizde olduğunu gördük.
Anlatım diliniz
yine her zamanki gibi güzeldi.
Keyifle okunuyor.
tebrikler,
selâmlarımla..