CADI
..
gölgemizden kaçardık.. ya da taştan taşa basarak koşardık bir yere giderken.. çocukça oyunlar oynardık bardaktan bardağa aktarılarak soğutulan çaylarımızı içerken bile yarışlardaydık; senin anan daha çabuk giydirirdi papbanı anam-anam “cınnıtma hu cadıyı” “sen böyüksün ağası” derlerdi senin çantan kocaman kitapların yeni, kalemin, defterin.. sizin köpek büyük sizin atlar güzel.. sizin öküzler güçlü sizin koçlar tekeler sizin sürü büyük eviniz sıcak tarlalarınız yakın kavağınız uzundu bizimkilerden.. bizim harım, tarla.. ceviz, kayısı, badem ağacımız sizinki gibi karadutumuz da yoktu Japon kirazı can eriği Can eriği Komşu Kızı zaten; amaç ne çay, ne de başka yarıştı.. önemli olan seninle birlikte olmaktı! evelallah sen; her yarışta öndeydin herkesten önce evlendin yaşadın gerdeği.. anan-baban dünden razı razılardı.. Komşu Kızı ben hâlâ yaprak koparamam hâlâ taşlara basmam çalıya kuşlara taş atmam cevize, armuda, bademe acele etmem çay içerken bir de düğünlere katılmam o günlerden beri şuramda bir sızı bir sızı Komşu Kızı kıyıya gittiğimde yine kaygan taşlar biriktiririm elime dalgalara atayım.. atmak gelmez içimden sırf seni geçmemek için artık kimseler yok burada yapayalnızım senden beri.. komşu kızı! senden beri Komşu Kızı |
Saygılarımla.