ÜÇ YÜZ...3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın mayısın on üçü tamam ama ...siz üç yüz değilsiniz var bir isminiz...
yas sonrası yazmalar işte... ÜÇ YÜZ…3 Taşlar…taşlar…taşlar… Yanan taşlar taşar Delik deşik dağ kusar Vagonlarda kara vapur dumanı Yüzü siyah tünel açlıktan yutkunur… Ölüm senfonisi ıslık çalar Çalkalanır yer Ve sarı baretliler uygun adım Çelik kazmalar gibi sipsivri… Terindeki ekmeğe helal bir alın gerek Zeytin renginde katık Bir çocuğa harçlık Sırtı kambur yaşamadan meydan okumak… Son kez bir güneşi izlemek derinden Tek dal çığaranın dumanını salıp maviye İnmek en dibine dibine Kör olası vardiyaların işbaşlarında Dalıp gitmek de var çıkmaz sokaklı dar yerlere… Ama akşamlar kara sürmeli Dudağı ıslak bir o kadar yorgun Kendi tükürüğünü yutkunmak Kararmışken gök kararmışken hele de yüzler Ecel gelse ne fark eder… Yaşarken ölmekte bir Göre göre gölgeli bir mezarda yürümekte Taşlar…taşlar…taşlar.. Boşu boşuna tutuşmaz ki Yanarken ocakta canlar Aş pişer, duman, duman duman tüter Dışarıda ölüm telaşı bir yaşamak bekler… |
Dudağı ıslak bir o kadar yorgun
Kendi tükürüğünü yutkunmak
Kararmışken gök kararmışken hele de yüzler
Ecel gelse ne fark eder…
Yaşarken ölmekte bir
Göre göre gölgeli bir mezarda yürümekte
Taşlar…taşlar…taşlar..
Boşu boşuna tutuşmaz ki
Yanarken ocakta canlar
Aş pişer, duman, duman duman tüter
Dışarıda ölüm telaşı bir yaşamak bekler…
Duyarlı yüreği selamlıyorum
Beğeni ile okudum kalemin susmasın
________________________________Saygılar