Madenin AdamlarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kapkara ölüm, bu yas hepimizin, başımız sağolsun ama unutulmasın!
Maddenin sesi
Kömür karası An gelir O an gelmez Yüzü kirliydi ama Temizdi gülüşleri Zihnimde birikenler, yıllardır patlamayı bekliyormuşçasına bıraktı kendini *** Gökyüzü kara Zihnim bulanık, gözlerim değil tek suçlusu Şu kapkara hava Soluksuz kalıyor insan Yaşarken ölmek Bir de ölüyken ölmek var Bulutlar rengini teslim etmiş dumana Yeryüzünün hikâyesi gökyüzünden okunuyor artık Kara yazısı Alın yazısı oldu Yüzlerinden okunuyor hikâyesi Yaşam savaşları Ekmek kavgaları Sevinçleri silik, çünkü küçük, küçüldüler yandıkça Aradaki mesafe karanlık Kayıp ruhlar arasından gözyaşları yükseliyor Yaşı tutmayanların yüreği tutuluyor En çok da onlar ağlıyor Belki de bilemeyecek artık Okula giderken babanın tuttuğu eli İçimde, taşıdığım baba eli değen kitapların ağırlığı var Taşıyamıyorum bu yangını Kapanır gökyüzüne gidemeyen ruhların yolu Yanan ömürlerle Ruhların ve vicdanların eksik kaldığı yerlere Uzanıyor temiz yürekliler Ellerinden daha kirli dünya Bugün duman konuşuyor Biz susalım Susturabilirsek vicdanımızı da susturalım Sonra kelepçe vuralım feryatlarımıza Daha temiz hava için Daha kirli şeyler yapalım Boyamaya çalıştıklarım karalandı Şimdi çok yüklü bir matemin sessiz yolcusuyuz Gökyüzü siyahla mühürlendi Yağmur bundan sonra kömürlere uğramadan gelmeyecek evimize Çocukların babaları dönmedikçe Daha kirli yağmurlar bekliyoruz Toprak soğuktu Isınmak için sıcak bedenlere ihtiyacı vardı Dünyayı ısıtacak kadar büyük bir yangın çıktı sonra Tüm kâinatı ağlatacak kadar büyük kayıptı yangından geriye kalan Fazlasıyla eksiktik Ama yarım yaşayanlar tekrar ölemez ki Günün yarısını yer altında geçirenler Yarı ölü sayılmazlar mı? Ocaklarına ateş düşenler Bir daha ısınamaz, ısıtamayız Korkarlar çünkü her sobadan, her sıcaklıktan Ve hiç unutmadan hatırlarlar Yanıklarını Kendilerinden, evlerinden, ocaklarından büyük yanıkları oldu Bu yangında yanmadan yaşanmaz ki *** Kederimize fâtiha Kaderimize beddua okuyalım Sonra da susalım Çünkü ne konuşursak konuşalım serinletemeyiz yanan yürekleri On Altı Mayıs İki Bin On Dört 13 00 Nevin Akbulut |
Bir daha ısınamaz, ısıtamayız
Korkarlar çünkü her sobadan, her sıcaklıktan
Ve hiç unutmadan hatırlarlar
Yanıklarını
Kendilerinden, evlerinden, ocaklarından büyük yanıkları oldu
Bu yangında yanmadan yaşanmaz ki
Madenin adamlarını rahmetle anıyor
Duyarlı kalemi selamlıyorum Yüreğine sağlık
_______________Selam