Şeffaf Çığlıklar
Kalem de öpülür
Yere düşünce Düşününce yeterince anlaşılamadığımı buluyorum Yaşam bir gündür, bazı saatleri uzun Yirmi dört saatten fazlasını vaat ediyoruz Kar her zaman güzeldi Karda ellerin daha da güzeldi Biliyorum yaşadığımız şuan pek çetrefilli Pek anlamsız Ama sonra Sonrasıyla ilgilenmiyorum Boğaz köprüsü Şiirlerde hep güzel çıkar Işıkları yeter bir şiiri baştan çıkarmaya O mavisi Üşüyenleri ısıtır en çok Ama ben bulunduğum yerden şikayetçiyim Taburcu edilemiyorum Zebaniler nöbette Oysa hayallerim var benim En az sizler kadar Uzaklara kadar uzanan düşlerim var, her gece gittiğim Dönemiyorum, değişmeyi sevmediğim için Yalanım yok, borcum da yok Kendime sakladığım sadakatim var, sadaka gibi gelen Benim gibi hiçbir işe yaramayan Keşke doğru bildiklerimi daha güzel söyleyebilseydim Bir de ilham veren şeyler var Işıklar gibi Ama bana karanlık daha çok peri gönderiyor Tozu dumana katıyorum Ortalık karışıyor Periler uçuşuyor Onların tozuna karışıyorum Ama işlerine karışmıyorum Kalem yerde olmasaydı Daha güzel uçabilirdim Sağ elimi rehin almasaydı kalem Ben de gidebilirdim uzaklara Uzaklardaki kötülükler görünmez Ama hep yakınlardakine teslim olursun Ellerimi tutmak isteyen ellerdi en çok çamuru bulaştıran Bu yağmuru kim başlattı? Bir avuç topraktık, bir kaşık yağmurda boğulurken Çamurdan kaçılmazdı En tepelere kadar sıçrayabilecek gücü vardı Çekirge gibi Üçüncüde hapsedilemiyordu Günahları yıkamayla da geçmiyordu Boğazımda biriktirdiklerimi ezberletmek isterdim Suskunluğumun önemi yok Konuşmamın da anlamı Söyledim ya ilgilenmiyorum Çok kitap biriktirdim Çok hayal Az hayat Bir aşk, çok denilecek kadar fazla Ve çok ayrılık Ayrılıkların içinde ayrı düşemediğimizi üzüntüyle görüyorum Yine de ölüyor unutamadıklarımız Çok fazla yazacak birikti Kalemin ucu yerde Gövdesi yok Beynimi esir alan her kelimeye biraz aşığım Uzaklara diyorum; çekilebilirsiniz Birikenlerin ağırlığı göğsümde, Boğazım acıyor Kemiklerim ben ölmeden başladı sızlamaya Yaşlı değil, yaşayan bir ölüyüm ben Ellerimden belli Bu yüzden en büyük suçu onlarda buluyorum O nemli soğukluk ele verdi kendini Ve kendimi Ellerimden ayrı düşünemezdim kendimi Ama o kadar soğuklar ki Yanmayı hak ediyorlar bu yüzden Ama ilgilenmiyorum O eller kalemin Kalem ellerin Burası karanlık Şimdi korkunç şarkılar Yirmi Bir Mayıs İki Bin On Dört 15 00 Nevin Akbulut |