(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kâlû-belâ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kâlû-belâ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sadece şiirin başlığı bir hikâye, bir anlatış, bir duyuş olmuş kanımca...
Kâlû-Belâ, islam inancında Allah'ın taa ki kıyamete kadar var olacak insanların ruhlarının yaratıldığı ve onlara; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorduğu ve ruhlarında; "Evet sen bizim rabbimizsin!" Sözünü verdikleri yerdir...
Sırası geldikçe bu ruhlar insan bedenleri içinde dünyaya gönderilmekte ve verdikleri sözü, dünya zevklerine dalıp unutulacak mı diye bir sınava tabi tutulmaktadırlar.
Gelelim beşeri olarak ne demek istiyor bize bu Kâlû-Belâ...
Sevgilim! Daha bedenlerimiz yaratılmadığı vakit biz birbirimize söz vermiştik bu ruhlar aleminde... birbirimizi kıyamete kadar sevecektik... ki ben sana verdiğim sözde durmaktayım sen o başka zevkler peşine düşüp yalancı bir dünyanın ışıklarında kaybolup yokluğa aldandın öyle ki sözünü tutamadın...
"çekilir dizler yokluğuna sıcaklığını arar saat sıfır iki elli beş yorgundur ruh uyurum..."
Ardından bu Ayrılış ve yalnızlık yatağın bir köşesinde dizlerini karnına çekiş ile son bulur... duvarları soğuk bir gecenin gölgesidir ruhtaki bu yorgunluk... ve sonra kıyamet gelir ve avazının çıktığı kadar kopar/ır ruhunu emanet bedeninden... Beden uyur ve ruhun Uyanışı başlar... aslına döner... sevgilinin yokluğu bir kayıp değildir neticede ...
uyku tutmaz gönül sagnağında ruh yorgun düşer beden direnir kelebek uyuksu der aşk ona ..ve gönül kapıldımı birkez kalbin sesine ne uyku kalır ne kelebek..teriğimle sayın şair..