Söndürün ışıkları derdi saat 22:00’ı vurduğunda televizyondaki amcalar. O yüzden;Işığını çoktan söndürmüş teyzeler, abiler, ablalar ve gözlerimde yetim kalmış aşıklar hey sen köşe başlarında giyotin çalan çocuk! bizim oralarda kadavraları hep aynı yere gömerler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ölü Mezarlığı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölü Mezarlığı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bazı şiirler de böyle dokunur insana şiirin bana dokunması gibi elinize sağlık Devamını nasip etsin allah çok anlamlı duygu yoğunluklu bir yazı olmuş.. (Sinem Güçlü)
Mezarlık hissi veren sayfanın rengi için nelerin söylenebileceğine dâir fikrimin olmayışı ürpertiyor ve siz bâzen sâdece hüznü öğütüp gömmüyor aynı zamanda mâbed misâli gömülenin yâverliğini de yapıyorsunuz sanırım... Ve itiraf etmeli şuraya hayalet çizseniz eminim eşi benzeri olmaz. Bu övünecek bir şey değil ama biliniz.. Korkuyoruz, +18 hattâ daha ileri yaşlar için bir tabela olsa misâl; hızınızı düşürün deyi uyarsın sistem bizi ki gelişi güzel her sayfaya girmeyelim.
Söz bir yana, o son kelime hani..
Sizi gömmeyecekler, inanın.
-belki siz gibi sevmiyorlardır gömmeyi kim bilir, en azından kelimelerle bunu yapmayı beceremiyorlardır ve bâzı okurlar korku filmlerini sevmiyorlar. Bu önemlidir, okur sayınızda azalma olabilir .)-
köşe başlarında giyotin çalan çocuk! Hani saatte 120 km hızla giderken bir anda frene basarsın ya, bu ifadeyi okuyunca aynen öyle oldum. Eğer Giyotin bir müzik aletine benzetildiyse, ve bir çocuğun bundan nağmeler çıkardığı ifade ediliyorsa ayrı bir muhteşemlik, yok üstadım köşe başlarına kurulmuş giyorinleri çalıp saklayan bir çocuktan bahsediyorsa ayrı bir güzellik. ve ölüleri değil, kadavraları hep aynı yere gömerler... diyerek o hızla giderken frene basıyorum ancak virajı alamıyor takla atıyorum.
Gömsen de unutulmaz. Öyle de unutulmaz böyle de unutulmaz. Unutulmaz işte.. Sen farkında değilsin, ama bu şiiri yazınca bile onunla cümleleriniz sarılıyor..
Köşe başlarında yankısından kaçan çocuklara sormak isterdim; Beni elden ele mezara da taşır mısınız, konserlerdeki gibi?
Sevgili Habib Kardesim Bu şiirin bende bir anı cagrışım yaptırdı yoruma yazacagım bizim Hikmet agabey mezalıga sürgün ediliyor sonra başkan yanına gider Hikmet agabey başkanım beni buraya sürdün karşına adayım der sana kim oy verecek deyince Hikmet abi burada yatanların hepsinden vekalet aldım üç bin oyla başlayacagım der sonra aralarını bulmak bize düştü sevgi saygı ve selam ile.
(Sinem Güçlü)