bugün salı yine tüm işkilliğim nöbette yine uçurmuş birini kuşlar ki; gemi sireni gibi uçurtma renkli bir salâ var gökte
yokluyorum hemen adının zihnime çentikli yerini oradasın küskün güller ülkesi merâmı arsız kül kedisi
yazlıkları çekmiş hava hazirandır ihtimâl cigara diyorum bıraktı artık hüzün yakmayı alıştı sayılır umursamazlığım kapatma gibi mâhur yaşamaktan sövmüyor vurdumduymaz nobranlığıma takılmıyorum nicedir hiçbir fanteziyle bozdurup dağıttım hırsımı veresiye
çiçeklere dokunmuyorum takvimleri okşuyorum ne zamandır gülleri uzaktan sevmek gerek diye
sen âhir v/akit meleği(m) "bilinci nasırlı bahçıvan çâresizliğim" öngöremediğim artsızlığım dokunamadığım karşı yakam biçâre özlemim lâl mi hâlâ siyah çerçevelere sakladığın kadar vaktiyle çapaladığım gözlerin
şimdi kapat sıkıca kulaklarını tüm gücünü yükle anlam bozgunu titrek avuçlarına kıstıkça gözlerinin altını tıpkı bir direnişte çalkalanır gibi ha vuruldun ha ölmeye ramak var hisset kan sesi geliyor tazyik damarlarından yüzünde gül bahçesi var say önünde dikilen koca bir tırpan ve çekip alıyorlar zorâki ayırıyorlar gözlerini zarından
ve usanç düşkünü düzenbaz bir küfür düşer gibi dilinden vuruyorlar tam alnının çatından
dan! dan! dan!..
ölmedin ve yaşıyorsan hâlâ! yüzünü görmeden bile konuyorsa hatırına sorarken kendine beni anla adresi belli bir can’a kaç kere verilir (bir) salâ!
hani unut/alım diyorsun ya yarınlara umut serpmek adına -sözümona-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Unut/alım şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Unut/alım şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Biçare özlem, ne derin bir yaradır.
...
Ne desem bilemediğim şiirlerden.
Öyle güçlü, öyle eşsiz. Yalanım varsa şiirin dibinde öleyim...