Sessizliğin Musikisi Çalar YazdıklarımdaKaranlık yudumlarken geceyi bazen şiir yazmak isterim Yaslanır yaralı sırtım dağ gibi kalemin ucuna Cümleler süzülür yeniden dediğim başlangıçlara... Büyütür kelimeleri cümlelerle tanıtırım hayallerimi Eşik önünde beklese de özlemlerim bedenimin çeperini titretir duygularım. Sevdiğim yüreğe sızar unuturum tüm küskünlükleri. Ağır bir taş oturursa da bazen yüreğime ötelere kalsa da kavuşma hayalim. İhtimallere yol alır kestirmeden beyaz bayrağı dikerim ruhumun surlarına... İtiraz cümlelerim talan olsa da yaşadıkça aldığım nefes ile verdiğim nefese çatarım Çaresizliğim değse de tavana... Kayıplarımla kavgalar etsem de hoş geldin derim hatalarıma... Derin misafirler oturur boş bakışlarımda.. kanatsız dokunuşlar değer yazdıklarıma. Bir hayal yaslanır yalnızlığımın omzuna aklımı geride bırakır tutarım ruhumun elinden Kullansam da kaçamak kelimeler saklayamam gerçeği kendimden... İçime çeker soluyarak yaşarım benden beni anlatan satırları. Devrederim umudu bir sonraki güne çayım kalemim ve iki kelam ettiğim yüreğim ile... Gülümseyen gamze gibidir hüzün Yalnızlığıma ses olur geceyi delip geçer parlak bir ışık. Sıcak bir el gibi uzanır yaşam piyangosu bir ömrün son çeyreğine Kifayetsiz bir aynadır kendime tuttuğum Kayıplarımı kazanca çevirip sorgularım kendimi esaret altındaki duygularıma. “Yoruldum be usta” diyemeyecek kadar mürekkep sızıntıları akar kağıda. Bir yıldız göz kırparken yeni güne aşk ile dua ile Bismillah ile Yaşarım her bir dizede umut serpintisi cümlelerimde... Ferda Özsoy |
Hürmetler Efendim