Vadi Derinliği
Bilemiyorum efendiler bu kaçıncı güz
Rusyalardan gelen kışlar toplumsal bir hengameye sürüklüyor beni Meydanlar dolup taşıyor ve ben hüzünleniyorum Koşuyorum, koşuyorum, son kez yaşıyorum güzleri Ah! benim ellerim nasıl özler seni Özlemek benim literatürlerimin en şahane vergisi Hindular bir manastırdan aşağı gidiyor, Öyle oluyor işte özlemek Hatta bazıları bir meydan ortasında yanıyor Bir özgürlük adına Ben de çıkarırım isyan Anadolu’da Benim isyanlarım hasretinedir Minderiska! Toplumumuz meşru bir tiyatroya katılır Hayatımızda sallandırdığımız kuklalarda hipnozuz biz Uçaklar iki yüz promilden sonra ağlar Belki de bir bildiri yayınlarım ben de Seni özlemek bugün bedava! Bedava özlemektir beni ağlatan Ağaçlara sarılan kuşlar misali Sele kapılan bir sevdanın tutumu bu Seni özlemek en zorudur Minderiska Çocuklar ölmüş bir zamanlar Tarihlerini bilmek istemiyorum Hepsinden birer lokma hüzünle seni anımsıyorum Dudaklarımı kuruturcasına özlüyorum seni Söylemeliyim Madam Minderiska: Sen benim kalbimin manifestosusun! Benim katlim vaciptir toplum katında Ağlarım onlara Bugün bir çiçekçiye rastladım Kutular dolusu çiçekleri mezarlar almış Yürüyen ölüler kiralamış ruhları ve çiçekleri Ağlayan, gerçek çiçekler üzüyor beni Hasretinin ardından nehire bıraktığım bir sigara Yakıyor bütün okyanusları Elbette seni seviyorum Ve severken benim etrafım bir gül bahçesi! Isparta’nın sahici meyhanelerinde gül suyu konurmuş masalara Mezeler benden olsun hem de gülden Donaltılmış masalara birer balon Abiler benim balonlarım sahicidir! Bir çocuğun destansı hayalleri Ah! ne ağıtlar yanar geceye Bu kudretli bir iş sevgilim Seni özlemek ekmek almak kadar onurludur Ama toplum müsaade etmez meşru ekmeklere Sen yine de çık gel, bir çay içer ısıtırız donmuş kalplerimizi Seni bir meydan boyu seviyorum, Yokuşlar dolansa da ömrüme, Yollarım hep düzlüklerine çıkıyor Vadi derinliğindedir. Sevdan. |