ÇANAKKALE'DE ÖLMEK...“Çanakkale’ de ölmek ne güzel…” Denizlerde boğuldu demirden gemiler Göğsünde şahadet büyütürken karadakiler Karanfil rengi kan revan gecede Al sancak uğruna Bir hilal önceden kıldı ölüm namazını… Cennet… ki az sonra bir merminin sıcak teninde Delinen siperler şahit Saçına Allah katında kına vuranların… Kaburgasını yırtan mermilere inat Ey ! Seddülbahir sen şahit ol (yukarda yaradan) Siperlerinde ilahi aşk’a koşanlar/a….. Birazdan ölüm kucak açacak bu toprağa can verenlere Mart bu ya Çanakkale’de soğuk boğazdan esecek Yutkunurken bir memleket… Azgın mermiler gemilerden yağmur gibi düşerken Gök küskün ölüm düşerken yüreğe Toprak emzirecek kahverengi memesinden Mehmet’im verirken nefesini… Zulasında son mektubunu saklayan çavuş Anasına haber salan son evlat Bir Cuma sabahı içtiler mavi bir boğazın kutsallığını Daraldı solukları Ellerinde derme çarpma, körkütük silahlar… Ölüme meydan okudular Başlarında kuran Biterse bitsin kurşun, süngüler ne diye… Toprağa bereket vatana kan gerek Bir toruna memleket Bir anaya namus Bir vatan ana gibi kundaklamışken bu evlatları Ya ölmek ya dönmemek… Çanakkale’ de ölmek ne güzel… . . . |