katlanamam bu kuru kalabalığa
yalnızlığa

Kalabalıklarda yalnızlıklar hep çoğalır sevgili dost, işte dalıp gidiyor insan geçmişin gölgesine,

Gözlerimizde kare kare anılar silinmiyor...

Tebriklerimle,sevgiyle sevdiklerinizle...

doldur yatağına bir dilim ay

önce bu dizeye vuruldum

bence sizin kaleminizin farklılığı burada

bir bakıyorsunuz memleketi için savaşan bir kalem

bir bakıyorsunuz kadın haklarını savunan şair

bir bakıyorsunuz geçmişe yolculuk bir de bakıyorsunuz aşkın halleri

ve tüm bunlarda hep hayatın içindesiniz, sanki yan komşumuz, parkta yürüyüş yaparken günaydını yüzümüze gülen gözlerle bırakan bir kadın, mutfakta yağtığı çörekleri heyecanla anlatan misafir, direnişte ön önde zincir yaptığımız bir isyancı vb.

tebrik ve saygılarımla düşündaşım

hele şükür..
bir de barışçıl
kavga isyan, açmaz
iç acıtıcı
karartıcı
yakıcı olmayan şiirler
gelsin

şiirin menbaından
biz ne yapsak
ne muhalefet etsek
cemaatın yaptığını hayal bile edemeyiz

geleli çaya
evet ben daha değil
çok daha açık içerim
ve o kadar zeytin

ben de oturmadım arka sıralara
kimse yazmadı avuçlarıma
gömleğimdeki tükenmez kalem izi hariç
o yıllar öyleydi gençlik
öyleydi sevmek
bizim yaşadıklarımız
hatta yaşayamadıklarımız

öyle geçti yıllar
biz sevdadan yanaydık
aşk bilmedik
ama yaşamak iştahı
hülyası
vesveseler
sevgili üstüneydi
hasret
başka bir şeydi..

mektup on güne gider
iki haftayı geçerdi
cevabın gelmesi
güzellikler
dilekler dualar
hülyalar üzerine olurdu
düşlerimiz

öyle severdik işte
hasret dolu
güzelden yana idi
bakışlarımız
güzel duyar
güzel bakar
güzel yaşardık
dedim ya
sevdadan yanaydık
insan
melek gibi bir şeydi
acılar bilmezdik
ayrılıklar üstüne
ahlar
beddular döktürmezdik
kimse de arkamızdan bela okumazdı
kara sevdayı
en büyük nimet bile geldik
sevgililer
hayvani dürtülerle değil
uzaktan da olsa görmek
iyi olduğunu bilmekten yanaydık

ve
asalet
tayin ederdi delikanlılığı

işte
öyle bir rûzgar
esti geçti
şükür.


(sigaraya öyle başlanırdı
"ah ulan ahh" diye
içmedik şükür
kahretmedik de)

saygılar sunarım gardaşım