istanbul'un sayfalarını çeviriyorum
cezayir menekşelerine
konan gözlerimi topluyorum dilimde tütün çiçeği medusa’ya öykünen çifte kambur bu şehirde yapayalnız ellerim geziniyor yüzünde küpe çiçeklerin incir kuşu gibi sabırsız bir gün bir girdap gibi çekiyor içine sapır sapır dökülüyorum tenimde rüzgar yanığı bağdaş kuruyorum bir yörük kiliminde muti bekleyişlerden uzak içimdeki dervişi boğuyorum sözcüklerle türkuaz füsunkar bir gök sırtımda hey hat öylesine eslek yürek çıvgın ağlamaktı sağır dervişe öfkeli istanbul’un sayfalarını çeviriyorum saksıda uyuyan toprağım dökülüyor üstüne biraz dargın bu koca şehri gömüyorum içime gönül gençyılmaz |