istanbul'un sokak kedilerigözlerin içli bir şarkı paramparça sabahı geç çeken bir gece gibi karanlık uzun soluklu acılar damlıyor yanaklarına "sen kadınsın en tatlı çağında ben en sevdalı yaşında erkek" hüznü sevdim sende bu şehr-i istanbul’da hiç bırakmayacağımız sandığımız ellerimiz ağaçaltı yalnızlıklar gibi kırgın ormanın en kuytusunda kalan çiçek yüzünde serçe dokunuşlar geçiyor içimden yağmurlu gözlerin puslu bir göle dönerken istanbul’un sokak kedilerini izliyorum ayrılık penceresinden ah nasıl da "anadan doğma mutsuz"... gönül gençyılmaz |
kutluyorum kaleminizi saygılarımla