Mavi bir balonsaklıdır o göğüs kafesimizin içinde bizimle şişer, nefes alıp verirken ya da bizimle patlar masmavi bir dünya vardır terinde usulca dokunuruz tenine yüreğimizdeki hüzünleri hisseder ağlarken bebek ağzı b’üzülür mavidir gözyaşlarımızda bile az sonra dağılır bulutlar sarı güneşle oynaşır teni işçi misin, ağa mısın bakmaz hiç özgür toprakların sahibidir uzayda ayak izleri gezinir bir bomba patlasa ödü kopar pembe hayat gönüllüsüdür o hep avuçlarımızın arasındadır senden bana gider gelir bitimsiz bir sevda gibi hafiliğince uçurur bulutlara sevmez bataklıkları, vıgır vıgır kurtları başı hep yukarılardadır sertçe ipini çekmeye gelmez sınır- ülke, ırk- cins bilmez o bir uçtan diğer uca gezinir durur savaşta bile özgürdür ruhu tank, top, asker, üst te dinlemez girmeye görsün bahçesine bir kalbin aynı boya erişir cüce ve dev barut kokuları arasından görünür mavi yüzü! elimden bırakmayı nasıl isterim, mavi balonu o gülümseyen, özgür çocukluğumdur bütün çocukları kuşlar gibi ağaçlara çıkaran, atlatan, uçuran onlara kanat ç’alan kuşlardan hayatı yükseklerden gösteren 5. 11. 2013 / Nazik Gülünay |
dünya çocukları
Yaşamak gerekiyorsa eğer,
Bir çocuk oyunu kadar renkli olsun.
Dünyayı kardeşlik dallarında,
Uçan kuşlar doldursun.
Sen dargınlık ağacı barış ve yemiş ver.
Birleşiniz bütün dünya çocukları,
Kalp kırılmadıkça sürüp gider oyun.
Yorulunca bir dost sesiyle uyuyun,
Sabah, kalbinize örtsün şafakları…
Tanrım yorgunluktan koru bu ayakları,
Bu küçük ayaklar böyle hep beraber
Oraya, o kardeş bayramına gider
Kucaklaşır bütün dünya çocukları.
Ceyhun Atuf KANSU