19
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
4413
Okunma
karıştırdığımda
zamanın saçlarını
körelmiş duyularımla
düşlerimi
kusarım
pusulu yollarım
uzanır
saldırgan ellerin
çokluğuna
açınca kapısını karanlığın
annemin çığlığında
uyanırım
sanmazdım
çiçeklerin dikeninde
yiteceğimi
her sabah uyandığım
çaresizliğimle
ki
soyunduğumda arzularımı
geç olurdu aydınlığa
ben de
günahımı toplardım
cennetsiz yaşama
oysa
rüyalarımda
uzatırdım ellerimi
güneşe
salınırdı bahar
her gülüşümde
parmaklarımda görürdüm
gökyüzü maviliğini
umudu sağarken geleceğe
aydınlık toplardım habire
sen ey
her kış giyindiğim
pişmanlık
bilmezmisin
mevsim mevsimi
doğurur
güneşin uzayan saçlarında
yiter karanlık
artık
kırılmış bir dal
ucundaki
yalnızlığım
savrulurken sensizliğe
ağızlardan çıkan
her yılan
geçmişten geleceğe
insanlığını bağışlar
iyiliği çıkarılmış
günlere
bir de
karanlıklar yağsa da
susuzluğumu besleyen aşka
uzayan kaldırımlarla
dokunmasa da ellerim
dikensiz kırmızıya
aldırma
tohuma duran özlemimde
asılırken boynuma
cezasız suçlarım
içimdeki şehir ölür
sürer sürgüsünü
kapısına
kavuşmaların
nedensiz
vurulur ay
kaşlarında hilal ölür...
31.10.2013 Mönchengladbach... Sinan Toraman