kırmızı
her sabah
inerse bulutlar incinen vicdanlara karanlığın elleriyle ölür zaman bir düş varki içimde ruhumu okşayan solumalarda barışı eskittimi yüzümü tırmalayan anlatamam anlatamam yalansız yaşamayı düşlerimdeki maviye kara çalmadan kısalmadan uzamayı bırakmak lazım üşüyen düşlerime kirli çamaşır biriktirmeyi zemheri ayında gül toplayan yalancı eller dört mevsim sürgünü harami gelecek bekler dağın ölümü yükseklerde olur rüzgarın uzayan saçlarına tutunan bülbül güle yitik sevdasıyla kırmızıda vurulur yalan geçmişin yanlışlarında kırılan dallar saksıdaki çiçeğe özgür düşler arar ve sen sevgilim sen hala denizlerini suçlarken sevincimin bilincim yağmalanır güne gülün kırmızısı batar yetim sabaha kahrolur yürek çaresiz acıya uzayan yolların çıkmazlarındaki umut gülüşünü bağışlarken çocuklarına hangi sevda esirger renklerini mavisiz hangi suç cezasız kalır dudaklarında şimdi şose boylarında uzayıp giden siren seslerinde yalansız üşüyen kadersiz yazı oracıkta giyinir kısık sesiyle pişmanlığımı kan kırmızı... 21.02.2013 Mönchengladbach... |
garip bir titreşimi var şiirin,,
Tebrik ederim.