Yazmayı hayal ettiğim türden...

işte çok sevdiğim bir şiir tarzı
örnek alınası

kutlarım

sevgilerimle

de ki,
sevdamın yokluğu cehennemdir sana,
.....
Varyasyonları ve kurgusu ile yine usta bir elden hazırlanmış dizeler...

Her daim seçtiklerimdesiniz...

Saygı ile...

kutlarım dugulu bir şiir........

günümüze güzel şiirler indi

aşka iman eden yüreklerden

sevdalist bir şaire yakışır dilden

saygılarımla

İlginç ve ilginç olmanın ötesinde çok derin bir anlatım biçimiyle bu kez yine şaşırttı Ömer Nazmi.

Sevdasını, büyük bir cesaretle imanının yerine koyan kalemi alkışlamak aruzusu bu şiirin içeriği ve duygusal boyutu için.

Bir de teknik boyutu var tabii. Şiiri üç bölüme ayırıp, giriş gelişme ve sonucu inen ayetler gibi kurgulamak ve her bölümde çok zarif bir anlatımla okuyucuya fazlalıklardan arınmış olarak vermek usta işi. Çok usta işi.

Tebriklerim saygılarımla beraber...

Tabi ya,cahil bir yobazın yukardan emir geldi deyip,millete masal anlatmasından bir şairin duyduklarını anlatması daha akla yatkın,en azından meali anlaşılır oluyor...Yüreğine sağlık,ben almayım...

kutluyorum...

Sıradışı bir anlatım. (Mukaddes Kitabımızın dilinde sanki)
Tebrikler.

Aşk temalı bir şiiir...
Oldukça derin anlamı..
usta dizelerle ilerleyerek büyüyyor..
Ömer Nazmi, aşk okyanusuna yüreğini atmış..
şiir; ilerledikçe o yüreğinin oluşturduğu halka özelden genele doğru genişliyor..
Birirnci bölüm, şairirn şiire aşkı ve şiir çilesi,
"gece çağırınca
gönül dağına çıkarım kendimden habersiz,
sayıklamalarımla iner şiir
alnımda biriken ter
birer birer hece olur akar yüreğime."
.......

Sonraki bölümde, şairin yüreğindeki sevdann sesi..
ve hakiki aşka doğru ilerleyen bir mecazi aşk...
Aşuk/maşuk ilişkisi ve şairin sevda çilesi ...

......
"de ki,
sabahların kanarken kış kentinin ayazında
donma uykusuna dalmışken
sesimi
nefesimi göndererek
tam ölecekken sana can vermedim mi? "
....

Şarirn aşkına olan inancını ve bu aşka olan imanını vurguladığı dizelerin ardıdan gelen son bülüm ve duası;
.....

"senin sözüne
senin yüzüne iman ettim...
âmin... "

Ömer Nazmi'nin bu şiirinde felsefi derinlik içerisisnde büyüyen ve yüzyıllardır tartışılan aşkın başka bir halini gördüm ben..
'Amin' beni birden bire Tasavvuf Edebiyatı'na götürdü.. Hallac-ı Mansur'un, 'Enel Hak (Ben Hak'kım)' diyerek, aşkın Yaradan'da yok olmak olduğunu haykırırken külleri ile Dicle'yi yaktığını hissettim..
"Ben size şah damarınızdan daha yakınım " ayetini aktaran Mevlana'nın asırlar sonra Hallac'ı övgüyle nasıl andığını hatırladım..
Yunus'un Anadolu bozkırlarında, "Bir ben vardur benden içeru' diye dolaştığını, Fuzili'nin Leyla ile Mecnun'da. Leyla'ya "seni araya araya buldum Mevlayı..." diye seslendiğini duydum...
Ömer Nazmi'yi okurken anlayacağınız aşkı ve aşklarımı yeniden sorguladım...
İsterseniz bir kez de bu duygu ve düşünce ışığın'da 'AMİN' diyin bakalım siz aşkı nasıl sorgulayacaksınız... Saygılarımla..








umutadam tarafından 1/4/2008 11:33:54 AM zamanında düzenlenmiştir.

Amin...

bütün dillerde ,bütün dinlerde,bütün inanan yürekler icin
AMiN...

yüreginize,kalemize sevgiler.

SESSIZCE KUTLUYORUM...

Güzel...
Kutluyorum.
Muhabbetle.

Sevgili Godot, bahsettiğiniz şiirinizi okumadım; ama sizdeki" de ki" bendekiyle uyşmuyor.. Ancak sizinle tevarûd de olmak beni sevindirir...Saygılarımla...

de ki
halıyı altından çektim
duvarı üstünden diktim
sesime sisimden çöktüm
sözümü içimden döktüm


böyle bir şiirim vardı...


"de ki"

uhreviyat katıyor şiire, biraz şaşırdım, dua isimli şiirimde de "amin" kelimesini 3 kez leitmotif olarak kullanmıştım...
aynı şeyleri düşünmüşüz şair...

iyi şiir, son bölümleri daha güzel geldi bana...

Denilebilecek ne var.

Korkarım eleştiri alır bir şiir. Bakılacak yön çok önemli şiirde. Öncelikle kalemi tutan sanatkarsa ve Hak her isminden bir nebze koymuşsa kulunun gönlüne, şair dediğini yapabilecektir. Zira elinde aka kara, karaya ak demeye muktedir bir kalemi vardır. Veren bellidir, tutturan belli yazdıran bellidir.

Tebrik ediyorum, derinliği olan bir şiir.