yedinci canOkusan; Dökülür düşlerine alnımın yazısı U y u y a m a z s ı n Dinlesen keder Dillensen pişmanlık Kalbim Taksim meydanı Sabaha dek açık Diren/sen diyorum kendimi kandırıp Aramıza yol olan kelime enkazından kaldırıp başımızı Apaçık bakabilsek gözlerimize Hem sürme çektim seversin diye Yetti verdiğim duygu zaiyatı (Stop) Az önce Sokak kedilerine attım ıslattığım lokmaları “zaten yağmur yağıyor” deyip atladılar geri çöplüklerine Sanırım Ve sanırsın Bozuk imla ve zamanlama hatalarından ibaret ömrüm Ömrüm! Çatma kaşlarını (gerçi yakışıyor sana) Çıkmadık candan kesilmez umut Yalnız İyi tut makası Elden düşme bir uçurtma saldım göğe Pamuk ipliğine bağlı |
Deli gönlüm...
Mahzun gönlüm...
Yalnız gönlüm...
Hadi,
bu gün,
düşelim bir şairin sözlerine...
Bu gün,
alıp başımızı, kendimize gidelim bildiğimizce...
Ah gönlüm,
''Okusan;
Dökülür düşlerine alnımın yazısı
U y u y a m a z s ı n''
Biliyor musun?
Bazen,
bir gizemli şiirin büyüsüne kapılıyorum da bazen,
''Diren/sem diyorum kendimi kandırıp
Aramıza yol olan kelime enkazından kaldırıp başımızı
Apaçık bakabilsek gözlerimize
Hem sürme çektim seversin diye
Yetti verdiğim duygu zaiyatı...''
İşte böyle...
Sözler hep sanadır biliyor musun?
Şiirler sana,
şarkılar senden yana...
Ve,
işin acı gerçeği düşüyor bazen hatıralarıma,
söze küsüyorum, şiire, şaire küsüyorum...
Zaten,
''
bozuk imla ve zamanlama hatalarından ibaret değil mi ömrüm?
Gönlüm...
Kara sevdalım...
''Çatma kaşlarını (gerçi yakışıyor sana)
Çıkmadık candan kesilmez umut
Yalnız
İyi tut makası
Elden düşme bir uçurtma saldım göğe
Pamuk ipliğine bağlı''
İşte böyle...
Sen yalnızsın, ben yalnız...
Şimdi,
oku hadi...Korkma...
Alt tarafı,
dökülür düşlerine alın yazımız.
Belki uyur, belki uyuyamazsın...
Şairim,
kendimizce yorumladık ya,
yolunu şaşırmış ise kelimelerimiz,
affınıza sığınıyoruz.