Çarşamba Pazarı AklımSizler, sıfatları olan insanlarsınız Bir kariyeriniz, bir işiniz var. Ne güzel Ben sevdasından yoksun Kalemi tükenmiş - Ki tükenmeyen kalem almıştık, Çarşamba’dan - Dizeleri açık saçık ve aleni. Ne hoş Bir adam gördüm Külliyenin arkasında, paltolu iri yarı bir adam Paltosunu astı ağaca. Salak mı bu adam Kışın orta yerinde, külliyenin arkası Kar kış kıyamet. Çarşamba Pazar’ı Tanrım kuşlar kışları üşür Biraz Sonyaz yahut İlkyaz Yalvarırım. Gidiyorumdu Çarşamba’dan, baba ocağına Yanar, tüter ocağı Ve çay hatta simit yanında bir üçgen peynir Hoş muhabbet-sohbet Gözlerinden akar atamın birkaç parça hüzün. Biz şimdi sevgilim Ne olduk? Külliyenin bir kuşu yahut kedisi mi olduk? Benim paltom yok amma Çünkü maliye, birikmiş şiir borçlarımdan dolayı hacizde! Bir defterim kaldı, öyle matahta değil Ata yadigarı, kalan son hüzün parçası. Çıkıyorumdu Şehirden. Adı sen olan her yerden. Gidiyorum şimdi Ve kuşlar ve kediler Külliye, Pazar Hatta paltolu adam Ağlamaklıydı usuldan usuldan Sonunda dayanamadım Öldümdü. |