Hasan Karaşahin- http://profil.edebiyatdefteri.com/hkarasahin/
Feragat
biraz sol’aktı zozan serinliğinde esen yel
bıyıklı bir adamın öfkesine özenmekten alıkoyardım çocukluğumun asabiyetini
geceyi emziren annelerin gözlerine rehberlik eden göç bulutları geçerdi yarım bırakılmış masalımın içinden
yedisini doldurmamıştı doğurduğum aşk üzerime farz değildi edindiğim vazife kalbimin içi yangınlara mekan olurken utanmak nedir bilmiyordum daha yer ile gökten…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Feragat şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Feragat şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bıyıklı bir adamın öfkesine özenmekten alıkoyardım çocukluğumun asabiyetini
geceyi emziren annelerin gözlerine rehberlik eden göç bulutları geçerdi yarım bırakılmış masalımın içinden
yedisini doldurmamıştı doğurduğum aşk üzerime farz değildi edindiğim vazife kalbimin içi yangınlara mekan olurken utanmak nedir bilmiyordum daha yer ile gökten…
geceyi emziren annelerin gözlerine rehberlik eden göç bulutları geçerdi yarım bırakılmış masalımın içinden Usta kalemin beyaz sayfalar üzerinde raks ettirdiği kara kalemin gözyaşlarının büyüsü diyorum şiir tebrikler efendim saygılar...
adı her neyse fakat karışıktı çocuk bakan duygularımız, bazen kış gölgesinde ayaz yakardı bazen heyecanlarımız yıkardı yağmur sevdalarımızı işte her neyse çocuktu herşey bir gün farkında olmadık, kocaman elleriyle yıktılar bitmedi çocuk yüreğimizde çizilenler aklımıza düştükçe yaraları yakar ...........
Keşke o utanma bilmeyen halimizde masumca kalsa idik. Ama o köprülerin altından nice seller geçti.. Şimdi utanmanın ne olduğunu bilip fütursuzca yaşama zamanındayız.. Kutlarım, çok beğendim.
yer ve gök yeniden talan edilirken eylül ateşini haziran'la körüklediler. ve ne yazıkki insanoğlu bizzat yaşamış olduğu zulümlere bu kez sessiz kalmayı tercihledi. oysa ateş düştüğü yerde onlarca yürek yakar, biliyorduk.
"feragat" umudumuz olsun aşk'a, sevgiye ve barışa..
zozanın uzak ve serin yayalasında, el değmemiş, göz görmemiş bir güzel bir çiçeğin sesi gibiydi. hem uzaktan bakıp yabancısı olmadığım. hem yakınıma kadar gelip, içime vuran bir şiirdi. doğru, dolu düşündürücü bir güzelliğin ifadesiydi. şiir ruhun bir kıvılcımıysa ben bunu bir güneş belledim. tebriklerimle...
şiir bazen şairin düşlerini yansıtır bazen de şairin kişiliği hayata bakışı muhakkak dizelerin arasına sıkışmıştır sözcüklerin içine hafifçe bırakılmıştır bu şiir bana nedense şairin hayata bakışını ısrarla anlatıyor kendime empati dedikçe içimdeki bir ses diğerini söylüyor ki şairin sanırım ilk defa şiirini okuyorum yazısını okudum... tebriklerimle şair
Feragat, sahip olduğun her şeyden, tüm değerlerden kendi isteğiyle vazgeçmektir...elbette ki hepimiz biliyoruz bu kelimenin anlamını, ama tekrarlamamın sebebi şudur ki, şiir daha en başında adıyla gösteriyor büyüklüğünü...sevginin, aşkın yüceliğini aslında bir kelimeye sığdırmış şair daha başında...sonrası ise, usta şairliğin devamı...hep inanırım ki, yüreği engin olanın kalemi de engindir, sözü de...yüreği ,kalemi ve sözü engin olan şaire selam olsun...saygımla/ sevgimle...
ki bu kalem demek istediğini hiç kimseyi incitmeden diyebilme yetisine sahip ender kalemlerdendir. Hayatın sırtına vurduğu yükü keyifle taşıtır , gıkını bile çıkarmaz zaman ensesindeki acıya barışık sendelerken. Sevgiyle usta
Koşulsuz sevmek.. Karşılık beklemeden, yargılamadan, düşünmeden, şevkatle kendini karşısındakinde bulmak ait olmayı ve ben kavramı yok olurcasına yaşamak...
Ve.. Bu öyle bir vazgeçiştir ki öylesi büyük bir sevdadır ki, ruh ikizi olmadan yaşamak adeta kendi benliği olmadan yaşamak gibi...
Her bir satır duygu-düşünce fırtınası yaşatırken, herzamanki gibi sorgulayan, düşündüren ve emekti.
Denecek ne ola! Baştan/başa-sona 'Şiir' yine.
Yazıyorsun be 'Usta' hep yaz lütfen. Yazan yüreğiniz kaleminiz var olsun.
Hayatin verdikleri ve aldiklari arasinda sikisip kalir akil, kalpten once.
Sahip oldugumuz butun degerlerin benligimizin bir parcasi olana dek aci cekislerimiz mutluluklarimiz bize feragat ettigimiz seyleri ne yazikki sonradan gosterir.
Ve insan oglu kimlik cikardigindan beri ademoglu olmaktan uzaklasti.
yine "Cömert’çe" dökülmüş kalem alnımızın ortasına
ne çok hasret gitmiştik be heval
“zozan serinliğinde esen yele” ateşler içinde bırakılan masalları tamamlasın deyi
-büyüyünce annem gibi gözlerden akan olmayacağım-
her gece göğe yükselttiğimiz bir duanın kucağında yaş'lanırken
varlığın bedel olarak ödendiği bir ömürde herşey sadece bir noktada anlamını yitiriyorsa artık öğrenmişiz demektir "candan feragat etmenin" kutsiyetinin sewdalardan geçtiğini
ne deyim şair sen yaz biz kaybolalım dizelerinin içinde
sevgi ve saygı ile
ki
ne çoktur bilirsin
-Rezber Camêr- tarafından 6/18/2013 11:00:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yayla serinliğinde sol yana akan bir yel... Ne kadar mana dolu... Düşün düşünebildiğin kadar ve çık bakalım işin içinden çıkabilirsen!
Hep ciddi ve mühim insanları örnek alan çocuklar ve çocuksu becerisizlik ve isyan. Bir de annelerin sağanak yağışlara gebe hayal/göç bulutları imlenmiş arada... Çocuk kalbin en saf duruluğunda işlenen aşk, hem aşk iki karşı cinsin birbirine duyduğu arzu değildir ki sadece... Bir çocuğun annesine olan sevgisini sadece sevgi diyerek niteleyebilir miyiz? Veya bir annenin çocuğuna duyduğu hislerini aşk budur diyerek örneklesek yanlış mı yapmış oluruz?
Ölmek..........şartlara bağlanmamış olan en kutsal sevginin girdabına gömmek ; hayrın hasenetine varamadan ağızsız çığlıklara gönül sesini...Her zaman ki gibi etkili ve duygu yüklü anlatımıyla...okunulmasını istenilmesinden ötesine göğüs kafesinde çırpınıp çırpınıp sonrası sığdırılamayıp güvercinler uçuran bir dil anlayışıyla...mükemmeldi.Varolsun yetkin kaleminiz varolsun yüreğiniz.Selam ve en derin hürmetlerimle.
güvercin değil de kumrular sevgiye örnektir, şöyle ki kumrunun biri ölünce diğerinin aklına başka bir kumruyla beraber olmak gelmez öylece ölüp gider.. koşulsuz deyince kumru daha yakışırdı oraya diye düşünüyorum
şiir çok güzeldi tebrik ederim... saygımla efendim
''...ve herkesin yangını kendini yaktığından,
İçinde olduğunuz karanlığın
ne kadar koyu olduğunu kimse göremez.''
Belki de bu yüzden bir güvercinden öğreniyorduk hayatı...