Mürdüm
Değmezse yay kemana vuslat değildir, ağlanmaz
Bestelerce akort yapsak kopar dil kayışı, bağlanmaz Her tılsımda sen, her cıvıltı der; gel! Haddini bilemedin, heyhat. Gönülde arlan az. Seyrimdesin, manzaramı engeller mi bahar dalları Şehrim ak değil hatta giyinmiş en nadide alları Dilim şeytana avukat, lanet olasıca Çıksan karşıma da damlatabilsem şairene balları. Aşka çabalama, ölüm hem gerçek hem de sonsuz Aşk ne sonsuz, ne gerçek, ne de yapabilirsin onsuz Rızam için bin lafza et, darma duman et dimağı Yalnızca tutuştuk henüz, bahtımız olmalı korsuz. Ne ise, tüm heceleri boca et, yaz girizgahı Revan harekatlarında yakarız, tir’iz şahım Gönlüm, bu ne renk, bu ne beniz? Ölmüşsün Efsun işlemiş sana, besmele çek, diril gayrı. Zuhur ettim bir sen, mahlâsladım cihâna, hoşça kal. Nâr olmuş bir çakmak bile siluetinle ise, boş çakar. Ta Tebriz’e yayıl, Afrika, Sırplar tanısın seni Ardından dön dolaş bu deliye, Bendeniz, şairane boş naçar.. |