Gül peyker.
Zuhurum tarafından, buyur zindanlara beraât et bedeni
Kaçsam ne çare çöl, kuraklık.. Bulur gözlerin, olur bedevi Bin kilometre uzağındayım bin bir kilometri geri Eri! Lakin süzülme seyrimden daha da ileri.. Lâl isen amâyım, lâl isem soytarı varlığın Anlat, hissederim peykerindeki harlığı Sandığım kabul görmez yabancı varlığı Müsvetteler, naftalinli kokun, gül yüzüne kandığım.(Sen) Lûgat lûgat serzeniş bu beyitler, yazılar, peykerine Toz topraktan var edersin lakin gönlü yerleştirebilir misin heykelime? Dinle, kaldır gözlerini yer yüzünden, çık yukarı inme Damla mutluluğun terinden, semadan, afitaba sinme. Bilerim keskin kalemi, ağlar kağıdın zahir yüzü Dut yüzlüydüm lakin çehrene bakmaktan oldum kara üzüm İki gözüm, sözü özüm, özlü sözüm, közüm Esselam, bunlar okumadıklarından oluşturduğum tüzüm. |