Özgür/lük
bir dilek daha tut gecenin mavisi gözlerinde parlarken
bir kez daha içelim söylenmemiş türkülerin gizli nakaratlarıyla büyüyen ıslak yüreğimin baş harflerinde saklı özgürlüğümüze bahtı yazılmış insan ömrünün, kaç kelamda daha yazılır eksik günleri eskitilmiş aşkların naftalin kokusu sinerken düne ’’sen hiç mi bahar görmedin’’ derken dillerin avuçlarında bahara erdi ellerim hiç bir acıdan nasibini almamış hayatların üstü örtülü yalancı başakların bir de dalgası kıyıya vurmayan denizlerin en uzağında boy vermiş yüreğin süslü harflerle başlamaz en büyük gönül yangınları ben senden evvel güne doğmadım gün dönerken senden sonrasına toplayıp tarihi kasırgalarını geçmişin yıkayıp yüzümüzdeki hüznü uyanıp aşka her sabah yeni bir canla ömrün toprak kokan yeşilliklerinde büyüttüğümüz tüm nefretlerin üzerine ektiğimiz sevdayla bir kez daha haykıralım zamana her nefes bir umut, her umut özgürlüğümüz buda son sözümüz.. s.ç |