Ece'nin Günlüğünden "yaz ve gece"
Ece’nin çocukluğu eski bir sokakta yürür
üzerinde pembe elbisesi, evden çıkar okula yürür çarşıya, pazara yürür yaz gelir Ece’nin yaşadığı yerlere gölgeler uzar, Ece mevsimlerden büyümeyi öğrenir canı sıkılır tutar denize yürür çocukluğu durmaz Ece’nin, kaldırımların üzerinde bir dantel gibi örülür kaldırım taşları rahatsız Ece’nin yürüyüşünden beceremiyormuş, öyle diyorlar biz de öyle diyoruz… “Ece beceremiyor bir şeyleri” ama neyi? yürümeyi mi? ya da her mevsim çaresiz büyümeyi mi? küçük bir adamla karşılaştım bugün boyu şöyle biraz kısaydı, şurama geliyordu elleri, ayakları falan tamdı, saydım yüzünde gözleri vardı onları da saydım, onlar da tamdı aydınlık bir öğlenüstüydü, denizi yerinde bıraktım güneşi yerinde bıraktım kısacık bir adam işte böylece biraz eksikti kendisi biraz eksikti, ama gölgesi tamdı belki de bir cüceydi, uzun uzun baktım, tamamladım adamı adamdan eksik kalanı rengarenk bir manavın önünde duruyorduk elmalar ve diğer yaz meyveleri pek bir yere varamadım yalnız güneş çok sıcaktı sonra nereden çıktığını anlamadığım başka bir adam daha vardı biraz daha uzunca bir cüceydi şöyle sıradan bir adam boyundaydı iki cüce uzun uzun durdular yan yana elmalar ve diğer yaz meyvelerinin yanında Ece’nin çocukluğu eski sokaklarda yürür yaz gelir Ece’nin yaşadığı yerlere Ece mevsimlerden büyümeyi öğrenir Kışilkbaharyazsonbahar kaldırım taşları rahatsız Ece’nin büyümesinden beceremiyormuş, öyle diyorlar o küçük adamla yeniden karşılaştım bugün biraz büyümüş gibiydi başka bir maviyi giyinmişti üzerine anlamadığım birşeyler saklıyordu bu maviliklerde gömleğinden siyah beyaz birşeyler sarkıyordu kaldırım taşlarına gölgeler, hüzün ve kareli bir defter yaprağı belki pembe bir silginin şekerli kokusu manav bunu doğrulayacaktır hem adamın yanındaki o cüce yani birazcık daha uzun olan o cüce yani sıradan bir adam boyunda olan o cüce ve anlamadığımız diğer isimleri ayrışmanın evet! onlar da doğrulayacaktır pembe silgi kokusunu belki de sapsarı bir kavun kim bilir? yaz sıcağında bunu söylemek zor… bu yaz çok sıcak, çok sarı, ilkyaz gündüzü ve büyümenin diğer ayrıntıları bir eskiciydi girdiğimiz yer, renkler bunu doğrulayacaktır ve rutubet kokusu duvarda çırılçıplak bir tablo vardı hiç boyanmamış diyebilirdim ben üzerinde ten rengi bir adam ve ten rengi bir kadın olmasa ve bazen ten ve rengi arasındaki sınırlar kaybolmasa kapalı kapılar, karanlık ve giderek hızlanan bir yelkovan ısınıp soğuması bir bardak suyun kendi başına evet! ten rengi ayak sesleri doğrulyacaktır bunu Ece’nin genç kızlığı bir odada durur bir adam gelir Ece’nin yaşadığı yerlere Ece bir adamdan sevilmeyi öğrenir üzerinde pembe bir elbise, birbirine karışan mevsimler kavun kokusu ve karanlık bir sevişme anı karanlıkta görünen tek renk kırmızı |