kedidir o kedi
bal rengi bir haziran geçiyor okul bahçelerinden
devlet delileri saymıyor dişleri ve bıyıkları sararmış dönüyorlar bir dönmeyi… çocuklar kirlenip duruyor tatlı bir tutarsızlık var şeker hastalıklarında akıl hastalıklarında yolunda gitmeyen bir şeyler çaresiz inanıyoruz doğru müzikle her kadına aşık olunabilirdi doğru ışık altında, kırmızı bir gün doğumunda bir adam bir türküyü devamlı söylerken güzel sancılarım büyüyordu güzelliklerinde siz bunu bilemezsiniz bir adam bir türküyü söylüyor bilemezsiniz... çocukluğum bal rengi bir sabah dönüyor deliler... dönüyor dünya bilemezsiniz yine haziran bu kaçıncı haziran… adamın biri uzak kadınları işaret ediyor sevip, sevişmeliymiş ya insan! derdi günü bu sevip, sevişmeliymiş ya insan! işte tam öyle… sabahları erken kalkıp kadınları seviyoruz yüzümüzü yıkayıp kadınları seviyoruz çay içip kadınları seviyoruz Tanrıya da inanıyoruz arada yalan olmasın iki ile ikinin dört etmesinde sevişiyoruz yerçekiminin şüphesiz görünmezliğinde sevişiyoruz adamlar ölüyor sevişiyoruz kadınlar ölüyor sevişiyoruz ‘’şehirlere bombalar yağıyor’’ Allah belanı vermesin ahmet abi ‘’şehirlere bombalar yağıyor’’ ahmet abi! Güzelim (bir mendil...) lanet olsun ‘’şehirlere bombalar yağıyor her gece’’ biz durmadan sevişiyoruz ölülerin bir duruşu bozmama tedirginliğinde öğlen namazına müteakip çirkin kadın yoktur akıl hastalıkları vardır ucuz fondöten ve eski etekler vardır çirkin kadın yoktur kurban derisi belki deney tavşanları ise kesinlikle vardır kimbilir… çirkin kadın belki de gerçekten yoktur kedidir o kedi ya da asgari ücrettir… şimdi ben neyleyim böyle aşkın ızdırabını? bana seni gerek seni |
ne güzel bir belkidir.
bana gerekendi. şöyle bir yağmur gezindi yüzümde.
ve sizin de daha yazacağınız ne çok şiir var, benim beklediğim.
iyi ki.