barut ve kül
"kanatları kara çiçekler açmış dünyanın"
bal ve süt şehrinde göç ninnileri yoğrulur teknede kıvıl kıvıl yaralı bir ardıçkuşu gibi seker gün mescid-i aksa ’da küçülür adımlar barut ve kül kokar değdikçe alınlar yarımküreye kan-davut-via dolorosa barışın sıkışan gözyaşlarında yeşerir "dikenli zeytin dalı" kâh ağlama duvarı kâh burak duvarı kutlu muallak taşında öpülmüş duaların yırtıcısı erir kayalar misali gözler yanar yağmura hasret davut’un şehrinde artık neftî buruk düşler kırık mavi gecenin dişlerinden ipil ipil kan sızar gönül gençyılmaz |
ÇOK TEBRİK EDİYORUM EFENDİM...
SAYGILARIMLA...