Bir şeyler var gördüğüm bu gün Anlayamadığım kadar şeyler içim de kör düğüm Var üstüme gelen bir yerler bildiğim Üst üste büyüyor bu rezil zulüm
burası dünya işte petrol ocaklarında gökyüzünü sorduğum rüzgarı satın alıp gemileri sudan çaldığım hançerem azgın bir düğüm suskularım isyan kokan kör düğüm Allahı asla unutmuyorum daha çok yasa ve yaşam dediğim için vakti gelince onu çok dehşet anıyorum katilden korktuğum nankörlükten bıktığım adaletten hak çaldığım çiçeksiz ve çok milliyetsiz yaşadığım için insanlığımdan da sürülüyorum
ve umutla bahar düşerken yüzüme ellerimi saklıyorum kendimden bile annem ağlıyor rüyamda bazen bazen ben gülüyorum sebepsizce anneme parmağımla çizdiğim o resmin tam ortasında daldığım bir nehir var ki çok derin çocukluğumda geri götürmüyor adımlarım beni baba kirlenemiyorum bir daha çamurlu duvar kıyısın da bir tv ekranında mahpus çocukluğum bir sokak meydanında öteki propaganda o çizgi film gibi yaşıyorum can bul bana sokak lambaları yanar yığınla ve söner kanunlar birden sahtekarca daha çok bozuk bir lira gibi harcanıyorum bilmem ne marka plakalarda dedim ya yarışıyoruz korkunç ve aleni toplumca bir şeyler var geçmişten dil çalıp gelen göremediğim baktıkça ona tutamadığım korktukça onu bir içim şerefe bata çıka rüyamda bir şeyler var bu gün geçmişi din sandığım ölüm bak yüzüme ve cennete ağla
bir katli dramdır ellerimi yalayan ve görüyorum uyanmış uzaklar da uykusuz çok savaşlar var parasız çatlak tabanlı çocuklar tanrı seviyor yoksulluk büyüyor duasız gönüller kadar yok oldukça her can daha çok büyüyor tanrılar ve sürüyle göçemeyen kanatsız kuşlar asılır hürriyetin ağzında ıslak bir yasa kadar öpüşüyorum penceresiz bütün gözlerle orda seviyorum insanı Allah kadar bana sen cehennem (lik) sin diyorlar
trenler geçiyor aziz bir şehrin ensesinde ve kalbimde ölüm heyecanı o korkunç bayrak gürlüyor ömrümde çocukluğum kokan romanlar var hiç biri yer değiştirmemiş çekilmiş gönlere kadar aşkına el değmemiş sayısız ceylanlar gibi ölüyorlar durma kop havar adı yok artık resimli tüm hikayelerin ve ırk artığı açılımlarla boğuşan hür davanın geçeceğine de kanmayın ölüm gel dediğime de bakmayın ve yaşanmayan o zamanın tanışamadığım bu yanına Zorunlu taşınıyorum kavga kavga kendime öl dedim takdir ya ölmedim demokrasiyi ağzıma bastım tüm kanunları boynumdan astım fal ağacında düş kırıyorum bu bir rüya ve çok boğuluyorum sır kusan kâbuslarca aşkta yetmiyor yaşamaya bu ara kerameti boş ver sen anlatma artık baba doğru değildir minareden gürleyen her sala uyandır şu mezarı da bak istersen bir daha
devrimci bir törendi adın vakit başı haykırır Allahu ekber ellerini toplardı yüzümden yeryüzü Melekleri boğazlardı bütün iyiliklerim unuturdum artık seni Mecburen unuturdum cenneti de ki Filistin”i de artık anamıyordum sıradandı şimdi ölüm bana duamda hep bunu diyordum alışmıştım isra elli ağlayışlara da ölmezdi içimde Allah onu da biliyordum çok güçlü yaşardım doğmak gibi inanırdım müşrik-ti tüm uykularım cansız ve inançsızdım renksiz bir ağlama duvarı gibiydim bir nehir süzülürdü üstümden birden İman gibi dirilirdim geceler eski tabloyla gömülürdü bütün vurulmuş kuşlar gibi ben yine anneme ağlardım
çocuktum Allahı arardım yağmurlar esince damla damla zamanı arardım flu bir gözle rüzgar yağardı parmak uçlarıma kesilirdim tırnak arası suçlarla bağışlanmaz bir ceza kan tutardı başımda rengimi kırmızıdan almıştım oysa Adem Havva masaldı eski bir Kitabın ağzında Gördüm yenilmek var her oyun sonunda
yoruldum beni ayağa kaldırma barış kokmuyor hiçbir rüya Gel bahara zar at baba Ağzım kırmızı bir elma
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Karanlık bir fanusun içine kapatılmışım gibi hissettim. Çok karamsar, sitemkar ama gizliden gizliye umutlu da şiir. Şairini tanımasam, ne kadar pozitif bir insan olduğunu bilmesem, bu şiiri yazan intiharın eşiğindedir derdim.
Kişisel acı ve korkulardan girilmiş, Filistin'e kadar uzanılmış, devrimciliğe atıfta bulunulmuş, en nihayetinde Allah'a sığınılmış geniş perspektifli bir şiir. Vurgusu her zamanki gibi coşkulu da. Ama ben senden şöyle gülen bir şiir de okuyacağım günleri bekliyorum. İçinde ölüm geçmeyen mesela:)
Ellerin kalbin gözlerin dert görmesin canım. Hep aydınlık ol. Sevgilerimle.
bir katli dramdır ellerimi yalayan ve görüyorum uyanmış uzaklar da uykusuz çok savaşlar var parasız çatlak tabanlı çocuklar tanrı seviyor yoksulluk büyüyor duasız gönüller kadar yok oldukça her can daha çok büyüyor tanrılar ve sürüyle göçemeyen kanatsız kuşlar asılır hürriyetin ağzında ıslak bir yasa kadar öpüşüyorum penceresiz bütün gözlerle orda seviyorum insanı Allah kadar bana sen cehennem (lik) sin diyorlar
...
upuzun ve ıslak dualar duydum her dizede. duanın ve şiirin huzuru sardı yüreğimdeki ahları keşkleri...
Bir şeyler var gördüğüm bu gün Anlayamadığım kadar şeyler içim de kör düğüm Var üstüme gelen bir yerler bildiğim Üst üste büyüyor bu rezil zulüm ----------------------------- Yaşamdır işte fark etmeden gelir insanın düşüne Bazen keder ve acı olur içinde olur kör düğüm Her şeyin bir oluşum şekli vardır Hüzün acılar ve sıkıntılar yaşamın bütününde vardır
---------------------------------
burası dünya işte petrol ocaklarında gökyüzünü sorduğum rüzgarı satın alıp gemileri sudan çaldığım hançerem azgın bir düğüm suskularım isyan kokan kör düğüm Allahı asla unutmuyorum daha çok yasa ve yaşam dediğim için vakti gelince onu çok dehşet anıyorum katilden korktuğum nankörlükten bıktığım adaletten hak çaldığım çiçeksiz ve çok milliyetsiz yaşadığım için insanlığımdan da sürülüyorum
İğreniyorum bu zamanlarda kendimden yine ------------------------------------- Her yaşadığın oluşumlardan nefret ettiklerin gelir usuna Boş verin o rezalet şeyler olmaz gerçek yaşamında Sen seni bildiğin sürece yapmadığın şeylerden iğrenme Hak ve hukuku bilen yapmaz olmayacak şeyleri ----------------------------------- ve umutla bahar düşerken yüzüme ellerimi saklıyorum kendimden bile annem ağlıyor rüyamda bazen bazen ben gülüyorum sebepsizce anneme parmağımla çizdiğim o resmin tam ortasında daldığım bir nehir var ki çok derin çocukluğumda geri götürmüyor adımlarım beni baba kirlenemiyorum bir daha çamurlu duvar kıyısın da bir tv ekranında mahpus çocukluğum bir sokak meydanında öteki propaganda o çizgi film gibi yaşıyorum can bul bana sokak lambaları yanar yığınla ve söner kanunlar birden sahtekarca daha çok bozuk bir lira gibi harcanıyorum bilmem ne marka plakalarda dedim ya yarışıyoruz korkunç ve aleni toplumca bir şeyler var geçmişten dil çalıp gelen göremediğim baktıkça ona tutamadığım korktukça onu bir içim şerefe bata çıka rüyamda bir şeyler var bu gün geçmişi din sandığım ölüm bak yüzüme ve cennete ağla
------------------- Değişim ister tüm yaşamın şeklini Toplum kendini bilmediğinde olacak istenmeyen şeyler Olan şeylerden nefretle kınarsın Onları bertaraf etmeyi düşünürsün Ama elinden gelmediğinden Acısını hissederek kendini suçlarsın Ölümle yaşam arasında vicdan muhasebesini yaparsın
---------------------------
bir katli dramdır ellerimi yalayan ve görüyorum uyanmış uzaklar da uykusuz çok savaşlar var parasız çatlak tabanlı çocuklar tanrı seviyor yoksulluk büyüyor duasız gönüller kadar yok oldukça her can daha çok büyüyor tanrılar ve sürüyle göçemeyen kanatsız kuşlar asılır hürriyetin ağzında ıslak bir yasa kadar öpüşüyorum penceresiz bütün gözlerle orda seviyorum insanı Allah kadar bana sen cehennem (lik) sin diyorlar -------------------------------------------- Kendini bilenler bilir işte Karanlıkta kalanlar için çekersin acıyı Kurtuluş mücadelesi olacaksa hep birlikte Doğruyu yalnıştan ayırma zamanı geldi Dramlar olacak yaşamda Onlar olmadan çaresine bakmak lazımdır ------------------------ trenler geçiyor aziz bir şehrin ensesinde ve kalbimde ölüm heyecanı o korkunç bayrak gürlüyor ömrümde çocukluğum kokan romanlar var hiç biri yer değiştirmemiş çekilmiş gönlere kadar aşkına el değmemiş sayısız ceylanlar gibi ölüyorlar durma kop havar adı yok artık resimli tüm hikayelerin ve ırk artığı açılımlarla boğuşan hür davanın geçeceğine de kanmayın ölüm gel dediğime de bakmayın ve yaşanmayan o zamanın tanışamadığım bu yanına Zorunlu taşınıyorum kavga kavga kendime öl dedim takdir ya ölmedim demokrasiyi ağzıma bastım tüm kanunları boynumdan astım fal ağacında düş kırıyorum bu bir rüya ve çok boğuluyorum sır kusan kâbuslarca aşkta yetmiyor yaşamaya bu ara kerameti boş ver sen anlatma artık baba doğru değildir minareden gürleyen her sala uyandır şu mezarı da bak istersen bir daha
----------------------------- Kandırmaca bir oyundur oynanıyor siyasette Bir oyalama taktiğidir gelir geçer Huzur ve sükünü sağlamak öyle kolay mıdır Çıkarsız bir dünya sen neredesin Bunca suçsuz ölenlere ne dersin Kefeni düşünen annelerin haline yandık işte -------------------------
devrimci bir törendi adın vakit başı haykırır Allahu ekber ellerini toplardı yüzümden yeryüzü Melekleri boğazlardı bütün iyiliklerim unuturdum artık seni Mecburen unuturdum cenneti de ki Filistin”i de artık anamıyordum sıradandı şimdi ölüm bana duamda hep bunu diyordum alışmıştım isra elli ağlayışlara da ölmezdi içimde Allah onu da biliyordum çok güçlü yaşardım doğmak gibi inanırdım müşrik-ti tüm uykularım cansız ve inançsızdım renksiz bir ağlama duvarı gibiydim bir nehir süzülürdü üstümden birden İman gibi dirilirdim geceler eski tabloyla gömülürdü bütün vurulmuş kuşlar gibi ben yine anneme ağlardım
------------------- Emperyalizm ve kapitalizm var olduğu sürece Dertli dertli çalar sazın teli Merhamet satın alınmıyor ki alasan Ezen eziyor garipleri Devrimcilik ahlak kaldı mı ki ne dersin? ----------------------------
çocuktum Allahı arardım yağmurlar esince damla damla zamanı arardım flu bir gözle rüzgar yağardı parmak uçlarıma kesilirdim tırnak arası suçlarla bağışlanmaz bir ceza kan tutardı başımda rengimi kırmızıdan almıştım oysa Adem Havva masaldı eski bir Kitabın ağzında Gördüm yenilmek var her oyun sonunda
---------------------- İnançlısın davayı verirsin Allaha Akıl ve fikir vermiş kullarına Doğruyu görmeyene ne dersin ey sevgili -------------------
yoruldum beni ayağa kaldırma barış kokmuyor hiçbir rüya Gel bahara zar at baba Ağzım kırmızı bir elma
------------------------- Özgürlüğe ve barışa hasrettir bu insanlar Huzur ve sükün isteriz hak yolunda ----------------------- Sen de git Anne Artık uykuma dokunma
Cennette darbe yok insana
----------------- Cennet yolunu arayana yaklaşmaz iblis Hak ve adalet er geç bulacaktır yerini
Sevgi ve selamlarımla...
dost46 tarafından 4/3/2013 4:20:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
sağlıcakla,