Kendimle İç SökülüşKaç gecedir bir ilmeğe bakıp dalıyorum. -mişli bir geçmiş zamanda geçmişin bir şey yapılamamazlılığını düşünüyorum . Hep aynı sonbahara sıkışmışlığın gaddarlığıyla yüzüme küfürler yağdırıyorum. Sen de ben gibi, ekmeği dişlerinle koparıyorsun oysa, suyu avuçlarınla içiyor ve karın yağışını sadece camdan seyretmek istiyorsun. herkes gibi . ama sadece ben gibi. Bir sokak lambasının altında, bir çatı katında, tozlanmış bir kütüphanenin masasında belki, eğik ve yatay çizgilerle muhtemelen yağmursuz düşle sende herkes gibi sadece yaz/ıl/mak istiyorsun Damarlarımızda dolaşan zehrin o akıl almaz sancısıyla bir kadına,bir erkeğe,bir çocuğa, bir ağaca hatta bir ölüye masallar anlatıyorsun. Ne çok erkeğe meze oldu bu gizemli kadınlar ne çok ağladık ölüm /düşlere -kimi zaman timsahlarla beraber- can yakandı lazımı gelendi anlatılası olanlar anlattık en sert mezar taşı bile ağladı En güzel kadın bile aşk kesti dudaklarımla sevdi sonra o da ağladı sırtımı ve ayaklarımı saçlarının yokuşuna yatırıp demleniyordum uzağımda bir şeyler yırtılıyordu acı"yordum fakat tarifi imkansız bir acıydı bu herkesin muhakkak başına gelen bir acı gibi ciğerlerine hava gitmemesi gibi ya da tabuttaymışızda sesimizi kimse duymuyor gibi. Tanrım! sadece imreniyorum aşkla ilgili ne yazsam gülünç oluyorum çünkü biliyorum çünkü bilmiyorum. yalanlar anlatıyorum durmadan çok sağlam seven adamlar, güzel dolgun dudaklı kadınlar ve daha önce hiç birbiriyle sevişmemiş kelamlar. Sessizce gözlerime bak Hala sevişiyoruz bu sonbaharda. |
İşte şiir bunu arıyor, yaşıyor, yaşatıyor...
Hiç bir şeyin anlamı yok, '
sen varsan yanımda' diyor...
Güzeldi
...