(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Muallak şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Muallak şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"rakı bardağına doldurulmuş şerefle yurt korunmadan önceydi"
Şiir her okuyan için ayrı bir sayfadır, ayrı bir hikaye çıkarır okuyucu bazen aynı duaya emin der bazen aynı acıyı yaşar gözyaşlarıyla.
Şiirin giriş bölümü çarptı evvela, orda biraz soluklandım düşündüm, bir şiirde düşünmenin keyfinide çıkardım. ve final Biz bakabildiğimizi görüyoruz, göremediğimiz ne renkler var etrafımızda ne çok renkliler bir sahne var sanal bir sahne, gerçeğini ekranın ardında saklayan ona ulaşmaya çalışıyoruz her birimiz farklı biçimlerde ve o gün herkes düşlediği rengi bulacak karşısında
HUCURAT 49/13. Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O’na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.
Ne yazık ki insanoğlu bazı ayetlerden unuttu ders çıkarmayı Beyaz zenciyi katletti Bütün renkler beyazı Unuttuğumuz bir şey vardı:Biz zaten bu dünyada kalıcı değildik kendimizi üstün gördük bazı insanlardan,renklerden,ırklardan,dillerden... Ama bir yanlış nereye kadar sürdürülebilirdi ki Hakk tecelli etti.
Sayfalarca yazabilirim içi dolu bu şiir üzerine şöyle bir dönüp bakalım aynaya biz kimiz diye bir diğer deyişle ''Kine em'' desem herhalde yeterince açıklayıcı olur anlayabilene... Var olsun yüreğin ve dahi ses olan Hasan abime İyi ki şiir var.
tebriklerim günün şiirine hayata kattığınız erdemli insancıl cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli şair Cömert dost..:) sevgim saygım selamlarımla..
Serbest şiiri özel kılan bazı hasletler vardır: Özgün sözcüklerin yerli yerinde kullanılması, hayal gücünü zorlayan benzetimler, aliterasyon ile süslenmiş iç kafiyeler gibi... Ve tabi ki mananın bütünlüğü. Bu noktadan ele alınca şiiriniz "serbest şiir" özelliğini sonuna kadar hak eden çok güzel bir eser. Kısa ve öz, derin ve düşündürücü... Eline kalem alanın aklına esenleri alt alta sıralayıp "şiir" diye servis ettiği günümüz internet ortamında "serbest şiir böyle yazılır" dedirten bir örnekti.
"mürekkebine is bulaşmış bilgelerin fikrinden ayıkladı aklını çürük çarık rivayetlere riâyet etmedi"..... Şu üç mısra yetiyor şiiri övmeye...Benzetim, akıcılık, aliterasyon... hepsi var...
Hem bu güzel şiirinizi hemde gün seçkinizi tebrik eder, saygılar sunarım...
sözlerinahengi tarafından 4/1/2013 8:38:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
viski bardağının gölgesinde can vermeyelimde Tanrının bayrağında renk eksik kalsın, onca güzelim rengi heba eden insan onu da heba etmekten geri durmayacaktır... """ insan azacaktır" diye buyuruyor Mukaddes Kitabında Rab... saygımla sayın Yılmaz
rakı bardağına doldurulmuş şerefle yurt korunmadan önceydi “ her şey bu noktada başladı..Değerlerimiz ,inançlarımız , öyle çok şeyi kaybettik ki.. şiirdi.. düşündürdü.. kutlarım her dem şiirle
Dün sevgili Metin abimin şiirini de okuduktan sonra içimden ne geçirdim biliyor musun?..dedim keşke hem Cömert abimin hem de can yoldaşın şiiri güne düşse...aynı günde iki sevdiğim güzel insanı yan yana görsem...ve inanmayacaksınız belki daha siteye girer girmez umarım isteğim kabul olmuştur diye ilk önce yüreğime seslendim...ve sonra ne görüyorum...güzel yürekli can yoldaşlar yan yana omuz omuza durmuşlar...yüreği pırlanta iki güzel insan...iyi ki varsınız...iyi ki...
Eğer, küçük harfle başlayıp üst ayraçla ayırdığın “ tanrı’m “ dan murad edilen Allah ise sevgili Cömert ( ki öyledir mutlaka ) şüphesiz bayrağının rengi “ Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; parçalanıp bölünmeyin “ dir! ( Âl-i İmrân / 103 ) Bundan öte şiire öyle bir giriş yaptın ki hâlâ aklım oraya takılı kaldı!
“ rakı bardağına doldurulmuş şerefle yurt korunmadan önceydi “
Burası için sayfalarca yazabilirim içimde birikenleri,sayfalarca!
rakı bardağına doldurulmuş şerefle yurt korunmadan önceydi
----- İçki sofralarında ne ahkâm kesilir yürekler,ne kahraman olunur ! Ne savaşlardan galip çıkılır, ne avlar,avlanır..
günlerden cuma ertesiydi ağlayan bir sübyan sesinin kayalıklardan sekerek yere çakılması
--- Şavaşın en can yakıcısı bu değil mi ? Kötülerin kurbanlığından kaçış...yere çakılması günahsız bir taze süpyanın sesi ! Ananın gözlerindeki korku,Yavrusunu kurban vermek istemeyen. Bir kaya ardına gizlenmeyi deneyen...
iki aşk arasında sıkışıp kalan kadının içinde sığınak aradı zenci bir başkaldırıyla
---
Ne ulus, ne renk, aşka karşı durmuş mudur, sevgiye, birleşmeye ? Kadın,bilinmezdeki,çıkmazda .
Kawa, çocuklarını kurban vermiş Kötü Krala.vermeyecek artık elbet,son süpyanını da krala. Başkaldırma,güç kazanma,direniş günüdür,katliamlara...Kendini bulmuştur, gücünü..
deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir.araf 40
nedendir aklıma direkt bu ayet geldi şiiri okudum ilk an
bu konu o kadar çok derin ki
ve o kadar çok bataklık kokuyor ki toprak
sanki artık tek bir çiçek olsun yetişemeyecekmiş gibi bağrında ve artık hiç bir ceylan olsun su içmeyecekmiş gibi akan ırmakta dağların sırtından paslı hançer sökülmeyecekmiş gibi oysa hayır değil öyle. en ıssız yerlerde öyle bahçeler vardır ki miski amber kokar dalları. avuçları taze uyanmış bir bahar yeter ki koklamayı bilsin gönül
off be nankör insan
bozgunculuktan ne çok haz alıyorsun böyle sen eğrilip büğrülüp yılan gibi sokmaktan kar boranda ölmüş toprak gibisin ne olursan ol be ya
ya bir metre beyaz bez
yada kara bir toprak sarılacak tenine en son
söyle şimdi şarkını hadi
ölüm iyi ki varsın
ve Allahın sana sabrettiği kadar hemde
belki de habersiz yaşarsın ondan kim bile....ki zaten haberin olsaydı bundan güvercinleri vurmazdın yer yüzünün göğsünde.
çok uğradım lakin yazacaklarımdan vazgeçtim hep...
bir iki cümle düşmeseydim şayet
uyuyamazdım bu gece....saygımla ve sevgimle
yine dönerim belki. ama susmayı tercih ediyorum bu günlerde
yüreğini taş saranların, yosun diye yutturduğu kahramanlar yaratıldı sonra kendilerini sıkıştırdıkça vicdanları korkak ve ahmak yüzleri gülüyordu ölümün tarlasındaki yetim çocuklara aldırmadan..
70.lerde 80.lerde kurulan dar ağaçlarının,filistin askılarının,elektrik aletlerinin , ırzını kaybeden genç kızların ,işlerinden edilmiş emekçilerin hayatı karartılmış gençliğin, iter türk ister kürt olsun dili kopartıldığı için bayrak adına birileri konuşuyor bu günlerde..
ben bir önceki yorumcu olarak bayraktan bahsettim siz de "bayrak sizi sahiplenmeli önce" notu düşünce beni ilişkilendirdiğinizi düşündüm.yanlışsa özür dilerim.
o bilge ışık iğne deliğinden geçip kawa'nın direnginliğinde heryanımıza değiyor şiirde.. başkaldırının her rengi bilgeydi sonuçta.. bazı şiirler kum fırtınasında yönünü belirler öyleki, içinde durmadan makas değiştiren trenler vardır ve hafif meşrep bir vapurun güvertesinde saçların şehla yüklüdür.o şiirler rotana yön verir..elini değmezsin hayatın dümenine. içinde yalnızca birine adadığın şarkıların elinden tutar seni.tutar göğe zaptedersin bir şiirde. o şiir bilge şiirdir.içinde aşka,kavgaya dair bütün incelikler nakış nakış dokunmuştur. kutlarım ışıklı şiri.sevgiler şaire..
Öyle nakış nakış işlenmiş ki mısralar şiire verdiğin önemi gözler önüne seriyor. Herbir cümleyi al, üzerinde düşün. Herbiri ayrı bir mesaj içeriyor. Önemli olan da bu değil mi hevalim? yazmanın amacı da bu değil mi?
Farkındalığı artırmak.
Başlıkla başladı usta işçilik
"muallak"
anlatılmak istenene başka hangi başlık bundan daha vurucu olabilirdi ki ?
rakı bardağına doldurulmuş şeref sübyan sesinin kayalıklardan yere çakılması iki aşk arasında kalan kadın
müthiş bir mitolojidir "demirci kawa" bilgelerin bilgeliklerine leke sürmelerinden iğne deliğinden geçen kelimeler yakılan ateş, dağlardan gelen dumanlar ve özgürlüğün renkleriyle 20 Mart'ın gecesinden 21Mart'ın sabahında güneşi bahara doğuran direniş
insanların önyargılarından sıyrılıp, herbirinde uzun uzun soluklanmalarını gerektiren noktalar
Şiirin sonunda ise tüm insanlığı kucaklayan, varoluş amacımıza hizmet eden ve en önemlisi Atlasın üzerinde ne kadar bayrak varsa hepsinin göndere çekiliş desturu olması gereken o müthiş dize
"-Tanrım senin bayrağın ne renk-"
işte tam da buradan atmalı insanlığın kalbi.
velhasılı
Şair ve insancıl ruhuyla "Cömert Yılmaz" kalemiydi
teşekkürler var olup şiir okuttuğun için
saygıyla
-Rezber Camêr- tarafından 3/31/2013 10:58:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
uzun uzadıya yorumu beceremiyorum
harikulaydi
saygımla